Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği olarak bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, sağlık sistemlerinin
temelini koruyucu sağlık hizmetleri oluşturur. Ne kadar hastane, yoğun bakım yatağı veya
servis açılırsa açılsın, insanlar hasta olmaya devam ettiği sürece bu kapasite hiçbir zaman
yeterli olmayacaktır.
Ne yazık ki, Sağlık Bakanı’nın dün gerçekleştirilen bütçe görüşmelerindeki açıklamaları,
koruyucu sağlık hizmetlerinin bakanlık düzeyinde bir öncelik olarak yine ele alınmadığını
açıkça ortaya koymuştur.
Risk gruplarının aşılanmadığı, kalp-damar hastalıkları için toplum genelinde tarama
programlarının yapılmadığı, kanser erken tanı programlarının kapsayıcı bir şekilde
uygulanmadığı bir ülkede yatırımın yalnızca tedavi edici hizmetlere yönlendirilmesi, sağlık
sistemi açısından sürdürülebilir değildir.
Sağlık Bakanı’nın, aşı takip sisteminin yalnızca kamudaki hastanelerde devreye gireceğini
açıklaması da kabul edilebilir değildir. Bu ülkenin Sağlık Bakanlığı, Sayın Bakan’ın da her
zaman ifade ettiği gibi, yalnızca kamunun değil, özel sağlık sektörünün de bakanlığıdır. Aşı
takip sisteminin özel sağlık kuruluşlarını dışlaması, koruyucu sağlık hizmetlerini, ülkedeki aşı
kapsayıcılık bilgilerini gerçekliğini bilmemizi imkansız kılacaktır.
Birliğimizin çağrısı nettir:
Bu ülkede basamaklandırılmış, kapsayıcı, gerçekçi bir sağlık sistemini kurmak, koruyucu ve
önleyici sağlık hizmetlerini etkinleştirmek mümkündür. Esas olan hastalıkları tedavi etmek
değil, toplumu hasta olmaktan korumaktır.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği olarak, halk sağlığını merkeze alan, bilime dayalı,
kapsayıcı ve sürdürülebilir bir sağlık sistemi oluşturulması için tüm yetkilileri göreve
davet eder, iş birliğine açık olduğumuzu tekrar hatırlatmak isteriz.