Etkinlikte, engelli bireylerin günlük yaşamda, eğitim ortamlarında ve sanatsal üretim süreçlerinde karşılaştıkları yapısal engellere yönelik farkındalık oluşturulması amaçlandı.
Atölye kapsamında öğrenciler, engelli bireylerin karşılaştığı fiziksel ve mekânsal zorlukları birebir deneyimleyebilecekleri uygulamalı çalışmalar yaptı. Tekerlekli sandalye kullanımı ve erişilebilirlik temelli senaryolar üzerinden yürütülen çalışmalarla, katılımcıların empati temelli bir bakış açısı geliştirmesi ve kapsayıcı tasarım anlayışını deneyim yoluyla kavraması hedeflendi.
Etkinlik, atölye öncesinde ARUCAD Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen söyleşiyle başladı. Günay Kibrit, konuşmasında engelli bireylerin toplumda çoğu zaman tek bir “sıfat” üzerinden tanımlandığını ve bunun temel bir hak sorunu yarattığını vurguladı. Eğitim, sağlık, istihdam ve sosyal yaşam gibi alanlarda hak taleplerinin engellilik durumuna göre değil, insan hakları temelinde ele alınması gerektiğini ifade eden Kibrit, “Biz o sıfata göre değil; insan olduğumuz için, insan haklarından kaynaklı her ne varsa onlara eşit biçimde sahip olmayı talep ediyoruz” dedi.
Erişilebilirliğin bir iyi niyet göstergesi değil, evrensel bir standart olması gerektiğine dikkat çeken Kibrit, mimarlık ve tasarım başta olmak üzere kamusal alanların bu bakış açısıyla ele alınmasının önemine işaret etti. “Bir rampanın yapılmış olması bir lütuf değildir; olması gerekendir” diyen Kibrit, gerçekten kapsayıcı mekânlarda engelli bireylerin acınan değil, üreten ve görünür bireyler olarak yer aldığını vurguladı.
Atölyenin açılışında konuşan ARUCAD Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Burcu Toker ise empati temelli yaklaşımların kapsayıcı tasarım ve toplumsal farkındalık açısından taşıdığı öneme dikkat çekti. Toker, empati kavramının yalnızca bireysel bir duyarlılık değil, aynı zamanda yenilikçi tasarım süreçlerinin ve toplumsal gelişimin temel bileşenlerinden biri olduğunu belirterek, üniversitelerin engelleri aşmaya yönelik çözümler üretme sorumluluğu taşıdığını ifade etti.





