Bir Emanetin Omuzlarında Yeniden Doğuşun Adıdır O

Abone Ol

Kıbrıs Türkü, toprağını vatan, bayrağını namus, özgürlüğünü ise nefes bilen bir millettir.

Sevgili Kıbrıs Türk Halkı,

Bugün bu topraklarda hür bir nefes alabiliyorsak, bunu her şeyden önce Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve O’nun izinden yürüyen, karanlığa meydan okuyan kahramanlara borçluyuz.

Onlar, yokluk içinde bir milletin yeniden doğabileceğini, “imkansız” kelimesinin aslında yalnızca inançsızların kelimesi olduğunu bizlere gösterdiler.

Cumhuriyet bize yalnızca bir yönetim biçimi değil, onurlu yaşamanın, dik durmanın, eğilmemenin adını verdi. Fakat bugün, bu emaneti taşıyan bizlere düşen büyük bir görev var,

Siyasi seçimler herkes için bir sonuç değil başlangıçtır.

Bize düşen görev Kıbrıs Türkünün Hak ve Menfaatlerini, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin mirasını korumaktır.

Zira zaman değişmiş, değerler yıpranmış, sesler çoğalmış ama vicdanlar bazen susar olmuştur.

Atatürk’ün, silah arkadaşlarının ve Devlet büyüklerimizin bizlere emanet ettiği Cumhuriyet, yalnızca bir bayram günü hatırlanacak bir hatıra değil, her gün yeniden savunulması gereken bir yaşam biçimidir.

Eğer bir yerlerde adalet yıpranmışsa, liyakat unutulmuşsa, bilim geri plana itilmişse, o zaman Cumhuriyetin özü, bizden yeniden dirilmemizi ister. Çünkü Cumhuriyet, en çok da yeniden ayağa kalkma iradesidir.

Nasıl ki dün, yoksulluğun içinden doğan bir millet, umutla ve inançla kendi kaderini yazdıysa, biz de bugün, karanlığın içinden aydınlığı yeniden yaratmakla yükümlüyüz.

Cumhuriyete layık olmanın yolu, eleştirmekten değil, uyanık kalmaktan, doğruyu savunmaktan, hakikatin peşinde yürümekten geçer.

Cumhuriyetimizin 102. yılında, Devletimizinse 42. yıldönümü kutlayacağımız bu günlerde bir kez daha söz veriyoruz,

Ne olursa olsun, bu kutsal emanetleri ne unutturacağız ne de unutturulmasına izin vereceğiz.

Cumhuriyetimizin 102. yılı, yüreklerimize yeniden umut, bilincimize yeniden cesaret getirsin.

Kutlu, onurlu ve sonsuza dek yaşasın Cumhuriyet! 🇹🇷