CTP ve TDP’nin Siyasi Şizofrenisi, Bir Ellerinde Türkiye Bayrağı Bir Ellerinde Hançer

Abone Ol

Tutarsızlığınız Derinleşiyor, Seçmeninizin Algısı Bulanıyor

BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Holguin “İKİ KESİMLİ, İKİ TOPLUMLU FEDERASYON ARTIK ORTAK BİR REFERANS NOKTASI DEĞİLDİR” diyerek FEDERASYON konusunun bittiğini net şekilde ifade etmiştir.

Tüm Bu Resmi Açıklamalara Rağmen,

CTP ve TDP, Türkiye’nin siyasi çizgisine dair yaptığı açıklamalarla çelişkili bir pozisyon almıştır, seçmeninin kafası karışmıştır,

Türkiye’nin KKTC ile ilgili duruşu nettir.

Siyaset biliminde ikili veya ikircikli mesaj, double bind olarak bilinen terim çelişkili iletişim durumudur.

Detaylarıyla Anlatıyorum.

Bir yanda Türkiye’nin Kıbrıs’ta bir çözüm olacaksa iki eşit egemen devletin işbirliği ile olacak resmi tezi, öte yanda birbirine zıt ve çelişkili mesajlar veren CTP ve TDP Genel Başkanları,

Hangi siyasi davranışın doğru olduğu konusunda karar veremeyen anlam kargaşası yaşayan kendilerini çıkmaz bir durumun içine sokan iki siyasi ironi.

Her iki parti de, gerek kamuoyuna gerekse diplomatik platformlara verdikleri mesajlarda Türkiye ile uyumlu çalışacaklarını ifade ediyor.

Ancak tam bu noktada, söylemle gerçeklik arasında giderek

büyüyen bir çatlak ortaya çıkıyor.

Türkiye’nin yıllardır açıkça savunduğu iki eşit egemen devlet çözüm modeli ile, CTP ve TDP’nin savunduğu federasyon çözümü taban tabana zıt iki paradigmayı temsil ediyor.

Bu çelişki, sıradan bir siyasi taktik değil, derin bir siyasal tutarsızlığa, hatta bir tür politik şizofreniye işaret ediyor.

Erhürman’ın söylemlerinde SİYASİ EŞİTLİK SAFSATASI,

sayın 2. Cumhurbaşkanı MEHMET ALİ TALAT tarafından çürütüldü, çöp sepetine atıldı.

Geçmiş Olsun Erhürman...

İsaril’in ve Emperyalizmin köpeği durumundaki Rum Yönetimi ve CTP’nin Alkışladığı İhaneti yani AKEL Kongresi Gerçeğini tekrar hatırlatıyorum.

KKTC’nin 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın yaptığı açıklama HAYATİDİR, Rum tarafının kim adına hareket ettiğini tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir.

Sayın Talat, 2017 yılında İsviçre’de yapılan Crans-Montana zirvesi sırasında yaşanan bir gerçeği itiraf etti,

Netanyahu, Crans-Montana’da Anastasiadis’i arayıp "Kalk masadan" dedi.

Bu iddiada bulunan Sayın Talat sıradan bir kimse değildir.

Bu açıklama, Kıbrıs’ta barış masasının neden dağıldığını ve Rum yönetiminin aslında hangi merkezden emir aldığını ortaya koydu.

Rum liderliği, bir kez daha Kıbrıs Türkü ile eşit ve adil çözüm masasına oturmaktan korktu, çünkü Tel Aviv’den gelen talimat bunu gerektiriyordu.

İsrail’in Güney Kıbrıs’a yerleşmesi yalnızca diplomatik bir yakınlaşma değil, açık bir kuşatma harekatıdır.

Bugün Rum topraklarında istihbarat üsleri, yabancı askeri birlikler, emperyalist donanımlar konuşlanmış durumdadır.

Kıbrıs, Akdeniz’de bir İsrail-AB-ABD garnizonuna dönüşmüş, Türk varlığına karşı bir ileri karakol haline getirilmiştir.

Türkiye ile Uyumlu Çalışacağız Söylemi, Siyaseten Safsatadır !

Seçilmesi durumunda Erhürman Türkiye ile ilişkilerimizi darma duman edecektir, NEDEN ?

Siyaseten Erhürman, CTP-TDP Tabanı ile Türkiye arasında sıkışacaktır da ondan.

Federasyon Tezinizi çöpe atmadan Türkiye ile uyum içinde çalışamazsınız, Çöpe atarsanızda yıllardır savunduğunuz yalanı yani “FEDERASYON OLACAK YALANINA” inandırdığınız kitlenizi tutamazsınız.

Tufan Erhürman ve Zeki Çeler seçmenlerine aptal muamelesi yapıyor, FEDERASYONU SAVUNUYORUZ AMA TÜRKİYE İLE UYUM İÇİNDE ÇALIŞACAĞIZ.

Vallahi Sesli Güldüm…

Her iki partide bu söylemleriyle hem FEDERASYONCU seçmeni, hem de Türkiye Kökenli Seçmeni Aklı Sıra Tavlamaya Çalışıyor.

Baylar, Siyasi Şizofreniniz ve Tutarsızlığınız Kabak Gibi Ortadadır.

Bu çelişkili pozisyon, siyaset biliminde ikircikli mesaj (double bind) olarak bilinen bir durumdur.

Bir yandan, Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak gerektiği vurgulanıyor, yani köprüyü geçene kadar Türkiye’ye tek laf edilmiyor, diğer yandan, Türkiye’nin temel dış politika önceliği olan egemen eşitlik reddediliyor.

Her şey koltuğa oturana kadar...

Bu da seçmene iki farklı mesajın aynı anda verilmesi anlamına geliyor.

Tutarsızlık Derinleşti, Seçmen Algınız Bulandı.

Türkiye ile uyum içinde olunacaksa, çözüm modeliniz de bu uyumu yansıtmalıdır.

Federasyon gibi Türkiye’nin resmi söylemiyle çatışan bir modelin hala masada tutacağım demek, ne siyaseten rasyonel ne de Kıbrıs Türk Halkı açısından sürdürülebilirdir.

Bu tablo ve açıklamalar, CTP ve TDP’nin bir siyasi yön krizi yaşadığını göstermektedir.

Bu krizin adı siyasi şizofrenidir. Ve bu şizofreni hali çözüme değil, çıkmaza hizmet etmektedir.