Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Ankara temasları çerçevesinde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde resmi törenle karşılandı.
Tören, Cumhurbaşkanı Erhürman’a ait makam aracının süvariler tarafından Cumhurbaşkanlığı önündeki caddede karşılanması ve protokol kapısına kadar eşlik edilmesiyle başladı.
Ardından Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Erhürman’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin ana giriş kapısında karşıladı.
Türkiye ve KKTC bayrakları önünde gazetecilere poz veren cumhurbaşkanları daha sonra görüşmeye geçti.
RECEP TAYYİP ERDOĞAN: KIBRIS MESELESİNİN EN GERÇEKÇİ ÇÖZÜMÜ, ADADA İKİ DEVLETİN BİR ARADA VAR OLMASINDAN GEÇER
-
"Kıbrıs meselesine en gerçekçi çözümün Ada'da iki devletin bir arada var olmasından geçtiğine inanıyoruz.
-
Rum tarafı Kıbrıs için çözümü, bugün hiçbir hükmü kalmamış ortaklık devletinde Kıbrıslı Türkleri azınlık konumuna indirgemekte görüyor.
-
(Cumhurbaşkanı Erhürman) Rum tarafına verdiği mesajlarda Kıbrıs Türkü'nün egemen eşitliğinden taviz verilmeyeceğini vurgulamasını isabetli buluyorum.
-
Kıbrıs meselesinin bugüne kadar çözümsüz kalışının temelinde Rum tarafının Kıbrıs Türklerinin eşit uluslararası statüsünü reddetmesi vardır"
Gerçekleştirilen basın toplantısında ilk sözü alan Erdoğan konuşmasında, “Sayın Cumhurbaşkanımız ve kıymetli heyeti ile oldukça kapsamlı ve verimli bir görüşme yaptık. Kıbrıs meselesinin mevcut gidişatı çerçevesinde gelecek dönemde atılabilecek ortak adımları değerlendirdik.” dedi. Türkiye’nin bu konuda tutumunun her zaman net olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kıbrıs meselesinin bugüne kadar çözümsüz kalışının temelinde Rum tarafının Kıbrıs Türklerinin egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünü reddetmeleri vardır. Rum tarafı ne siyasi gücü ne de ekonomik refahı adadaki Türklerle paylaşmak istemiyor, dahası buna asla yanaşmıyor.”
Erdoğan ayrıca, Kıbrıs Türk halkının gerek başbakanlık dönemi gerekse müzakere heyeti üyeliği tecrübelerinden gelen Cumhurbaşkanı Erhürman’ın mesajlarını isabetli bulduğunu belirtti. “1968’den bu yana sonuç alınmayan müzakerelere sırf dostlar alışverişte görsün diye devam etmeyeceğimizi” kaydeden Erdoğan, adadaki geleceğe dair öngörüsünü şöyle aktardı:
“Kıbrıs meselesinin en gerçekçi çözümü, adada iki devletin bir arada var olmasından geçer. Adadaki iki halkın barış, refah ve emniyet içinde yan yana yaşayabileceğine dair tutumumuzu koruyoruz.”
Erdoğan Avrupa-Akdeniz bağlamında da değişen dengelere dikkat çekti; “Dünün güneşi ile bugünün çamaşırı kurulamaz. Eski ezberlerle politika yürütülemez” diyerek yeni dönemde sonuç odaklı, adaletli ve insancıl bir yaklaşım izleyeceklerini ifade etti.
Erdoğan ayrıca, Türkiye ile KKTC arasındaki işbirliğinin hızlanması için Cumhurbaşkanı Erhürman ile gündeme alınan projeleri detaylandırdı. KKTC’nin uluslararası temsilinin güçlendirilmesi, halkın yaşadığı tecritin azaltılması ve ortak altyapı adımlarının birlikte hayata geçirilmesi yönünde önceliklerin belirlendiğini söyledi.
Tufan Erhürman: KIBRIS'TA İKİ EŞİT KURUCU ORTAKTAN BİRİYİZ, KIBRIS'IN TAMAMINDA EGEMENLİK HAKKINA SAHİBİZ
Basın toplantısında sözü alan Erhürman ise, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs'ta iki eşit kurucu ortaktan biri olduğunu ve Kıbrıs'ın tamamında egemenlik hakkına sahip olduğunu ifade etti.
"Diplomatik gayretlerimizi eşgüdüm sürdüreceğiz" ifadelerini kullanan Erhürman, kimsenin kaybetmeden adil ve sürdürülebilir bir çözüm modeli arayışında olacaklarını da belirtti. Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi ve Kıbrıslı Türkleri yok sayan hiç bir modelin sürdürülebilir olmayacağının altını çizen Erhürman, bu bağlamda Kıbrıs Türk halkının haklarının yok sayılamayacağını ifade etti.
"MÜZAKERE OLSUN DİYE DEĞİL, ÇÖZÜM OLSUN DİYE MÜZAKERE EDECEĞİZ; STATÜKOYA BİR DAHA DÖNÜLMEYECEK"
"Müzakere olsun diye değil, çözüm olsun diye müzakere edeceğiz" ifadelerini de kullanan Erhürman, statükoya bir daha dönülmeyecek bir modelin daha müzakerelerin en başından garanti edilmesi gerektiğini de ifade etti.
Erhürman ayrıca Kıbrıs Türk halkının tek mücadelesinin müzakereler olmadığını ifade ederek, tüm diplomatik yollar aracılığıyla mücadele edeceklerini belirtti.






