Seher AKBAĞ

KIBRIS TV ekranlarında Seher Akbağ’ın sunduğu Güne Yansıyanlar programına konuk olan Vergi Uzmanı Kemal Özçakır, 2026 yılı bütçesinin detaylarını ve bütçe hedefleri ile gerçek veriler arasındaki çelişkileri değerlendirdi. Özçakır, bütçedeki en büyük problemin gelirleri artıracak mekanizmaların eksikliği olduğunu vurguladı.

Programda 2026 bütçesinin, önceki yıllara kıyasla bazı farklılıklar taşıdığını ifade eden Özçakır, bütçenin ana hedefinin “devletin etkinliğini ve verimliliğini artırmak, özel sektörün rekabet gücünü yükseltmek ve otomasyona tam geçişi sağlayarak kayıt dışılığı azaltmak” olduğunu söyledi. E-devlet kapsamında e-vergi, e-tapu ve e-gümrük sistemlerinin entegrasyonunun kritik önem taşıdığını belirtti.

“Gelirin yüzde 45’i nüfusun yüzde 20’sine gidiyor”

Ülkedeki gelir dağılımındaki bozulmaya dikkat çeken Özçakır, adaletsizliğin büyüdüğüne işaret etti, “KKTC’de ülke gelirinin yüzde 45’i nüfusun yüzde 20’si tarafından alınıyor. Geriye kalan yüzde 55’lik gelir ise yüzde 80’lik kesime dağılıyor. Bu yapı sürdürülebilir değildir.” dedi.

Vergideki adaletsizliğin, gelir adaletsizliğinden beslendiğini belirten Özçakır, küçük bir azınlığın büyük servet biriktirdiğini, geniş nüfusun ise düşük gelirle yaşamaya zorlandığını ifade etti.

“Dolaylı vergiler hâlâ yüksek”

Özçakır, bütçe gelirlerinin en büyük bölümünü dolaylı vergilerin oluşturduğunu belirterek, “Dolaylı vergilerin oranının dolaysız vergileri geçtiği bir ülkede vergi adaletinden bahsedilemez.” ifadelerini kullandı.

Erhürman: “Yeni bir dönemi başlatacağız, kendi ayaklarımız üzerinde duracağız”
Erhürman: “Yeni bir dönemi başlatacağız, kendi ayaklarımız üzerinde duracağız”
İçeriği Görüntüle

İthal mallar üzerinden kesilen KDV ile iç piyasadan toplanan KDV arasındaki uçuruma dikkat çeken vergi uzmanı, 2026 yılında gümrükte 24 milyar TL civarından KDV öngörülmesine rağmen iç piyasadan yalnızca 13 milyar TL civarında tahsilat hedeflenmesinin, yüksek kayıt dışılığın açık göstergesi olduğunu söyledi.

“Resen vergilendirme oranları gerçeklerle uyuşmuyor”

Özçakır, kayıt dışılığın yüzde 50–60’larda olduğu bir ülkede resen takdir oranlarının düşük tutulduğunu ifade ederek, “Kayıt dışılık bu derece yüksekken resen vergilendirme oranının yüzde 2’de, yüzde 0.36’da kalması kabul edilebilir değildir. Politik bir tercih olarak düşük tutuluyor olabilir.” yorumunda bulundu.

“Giderlerin büyük kısmı maaş ve cari transferler”

190 milyar 634 milyon 850 bin TL’lik büyüklüğündeki bütçede, giderlere dikkat çeken Özçakır, “Bu ülkede sorun tasarruf değildir. Sorun gelir artırılamamasıdır. Maaşları dondursanız, hayat pahalılığını ödemeseniz bile gelirleri artırmadan bütçe sürdürülemez.” dedi.

“Güçlü bir denetim ekibi yok”

Otomasyonun tek başına kayıt dışılığı çözmeyeceğini belirten Özçakır, en büyük eksikliğin nitelikli denetim ekipleri olduğunu söyleyerek, “Üst gelir grubunu inceleyecek, büyük ölçekli işletmeleri denetleyecek uzman ekip yok. Bu yapı kurulmazsa, Türkiye’den destek alınmazsa vergi gelirlerinin artması mümkün değil.” diye konuştu.

Servet vergilendirmesi çağrısı

Ülkede servetin kayıt dışı gelirlerle büyüdüğünü vurgulayan Özçakır,“Gelir beyan edilmiyor, servete dönüşüyor. Taşınmaz mallar başta olmak üzere servet unsurlarının vergilendirilmesi gerekir.” ifadelerini kullandı.

“2026’da toplumsal seferberlik şart”

Konuşmasının sonunda 2026 hedeflerinin ancak toplumun tüm kesimlerinin katkısıyla başarılabileceğini belirten Özçakır, “Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması için toplumsal seferberliğe ihtiyaç var. Tüm katmanlar devlete yardımcı olmalı.” dedi.