Güneye Geçişler Hızlandı, Giden Geri Dönmüyor

Abone Ol

Hatırlatıyorum Tüketim Alışkanlıkları Kolayına Değişmez

KKTC Ekonomisinde Çıkış Yolu Maliyenin Disiplini, Ekonominin Denetimi, Tarımın Desteği İle Mümkündür

Özellikle Ekonomi Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı Üzerine Düşeni Daha Fazla Yapmalıdır

Veri ve Dayanaklarıyla Anlatıyorum

KKTC ekonomisinin son aylardaki seyrine bakıldığında, tabloyu bütünüyle sadece Maliye Bakanlığının çabaları üzerinden okumak haksızlık olur. Ancak Maliyenin ortaya koyduğu mali disiplin, ekonomiye adeta “NEFES ALDIRAN” bir etki yaratmıştır.

Temmuz ayında bütçe açığının 4,7 milyar liradan 2 milyar liraya gerilemesi, hem artan gelir vergisi tahsilatından hem de Türkiye’den gelen mali katkılardan kaynaklanmıştır.

Gelir vergilerinin 1,3 milyar liradan 5,3 milyar liraya çıkması, vergi tahsilatının nasıl güçlü bir şekilde organize edildiğini göstermektedir. Bu muazzam bir iştir, devamını diliyorum.

Bu yönüyle Maliye Bakanlığı, mali disiplinin korunmasında son derece başarılı bir sınav vermektedir.

Ancak bütçe açığının azalması, SOKAKTAKİ VATANDAŞIN HİSSETTİĞİ PAHALILIĞI tek başına ortadan kaldırmıyor.

İşte burada asıl görev, EKONOMİ BAKANLIĞIMIZA düşmektedir.

Gündelik hayatın merkezindeki sorun, market raflarında yaşanan uçurumdur.

Ekonominin Güneye Kaymakta Olduğu Gerçektir.

Aynı ürün sepetinin Kuzeyde 1870 liraya, Güneyde ise 1350 liraya mal olması, tüketicinin cüzdanını doğrudan etkileyen çarpıcı bir gerçektir.

Realite Budur, Bu Realiteyi Görmezden Gelmek Sorunlarımızı Çözmez.

Bu fark, sadece kur oynamasıyla açıklanamayacak ölçüdedir.

Döviz Kurunun, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından suni yöntemlerle arka kapıdan baskılanması devam edecektir, bu durum bizim bel kemiğimiz olan truzime bağlı ekonomimize negatif yansıyan bir unsurdur.

EURTRY kurunun ucuz kalması ve Kuzeyde maliyet eflasyonunun yükselmesi TÜKETİM EKONOMİSİ açısından Güneyi Cazip hale getirir.

Piyasa gözetimi, raf fiyatlarının denetlenmesi, stokçuluk ve tekelleşmeye karşı yaptırımlar, fiyatların giriş çıkış ve kar marjlarının takibi EKONOMİ BAKANLIĞIMIZIN asli görevleridir.

Vergi gelirleriyle bütçeyi toparlamak nasıl Maliyenin sorumluluğuysa, FİYAT İSTİKRARINI SAĞLAMAKTA da aynı ölçüde EKONOMİ BAKANLIĞIMIZIN sorumluluğudur.

TARIM BAKANLIĞIMIZ ise bu zincirin üçüncü halkasıdır.

Çünkü enflasyonun ana kaynağı sepette %16 ağırlığa sahip olan gıda ürünleridir.

Ağustos ayında yıllık enflasyon %35’in üzerine çıkarken, domatesin yıllık fiyat artışı %217’yi bulmuştur.

İklimiyle ve toprağıyla meyve sebze ülkesinde bu artışlar kabul edilemez.

Et fiyatlarında %60 ile %100 arasında yükselişler gözlenmiştir.

Bu noktada yem desteğinden DANA KARKAS İTHALATINA, soğuk zincir verimliliğinden kaçak girişlerin engellenmesine kadar birçok adım atılmadıkça, başta et fiyatları olmak üzere gıda fiyatlarındaki yangını söndürmek mümkün olmayacaktır.

KKTC ekonomisinin sürdürülebilir dengesi ancak üç bakanlığın uyumuyla sağlanabilir.

Maliye Bakanlığı bütçe açığını azaltmada önemli bir başarıya imza atmıştır, bu yönüyle takdir edilmelidir. Devamını diliyorum.

Fakat bu başarının halkın sofrasına yansıması için Ekonomi Bakanlığımızın piyasa denetiminde çok daha etkin bir rol üstlenmesi,

Tarım Bakanlığımızın da üreticiye ve arz güvenliğine daha fazla destek olması şarttır.

Dana Etinde 2 Yerli Kesime, 1 İthal İzni Hakkının Acilen Desteklemesi ve Sürekli Hale Getirilmesi Gerekmektedir.

Bütçe disiplininin yarattığı kazanımlar ancak bu eşgüdümle kalıcı hale gelebilir. Saygılarımla.