Sırada bağış var… Doğadan toplanan atıklar alüminyuma dönüştürüldü. Asbuzu Ltd piyasa değerinin üzerinde bir fiyatla alüminyumu satın alacak. Böylelikle Karaoğlanoğlu İlkokuluna 50 bin TL’lik bir bağış yapılacak.
Polis subayı ve yazar olan Karaoğlanoğlu sakini Yrd. Doç. Dr. Turgül Tomgüsehan, eşi ile birlikte doğada yer alan atıkları toplayarak, bunları ekonomik bir değere dönüştürme amacıyla başlattıkları projeyi tamamladı.
Yaklaşık 7 ay önce başlattıkları geri dönüşüm projesinde doğaya atılan 25 bin adetin üzerinde meşrubat kutusunu ve alüminyum hurda parçaları eriterek külçeler halinde alüminyum elde eden çift, 1 ton alüminyum hedeflerine ulaştı.
Çift, projeye başlarken hedefledikleri gibi alüminyum satışından elde edilen geliri Karaoğlanoğlu İlkokuluna bağışlayacak.
Tomgüsehan çiftinin başlattıkları bu farkındalık projesi ile toplumda da bir bilinç oluştu. Öyle ki; ülkemizde kilogram fiyatı 35 TL olan alüminyumu hayırsever bir iş adamı hem projeye katkı sağlamak için 50 TL’den alacak hem de Karaoğlanoğlu İlkokulu’na 50 bin TL de nakdi yardım yapacak.
Bir iş kadını da proje kapsamında okula nakdi yardımda bulunacağı noktasında söz verdi.
Tomgüsehan çiftinin projesinin en önemli özelliklerinden biri de başta Girne bölgesi olmak üzere ada genelinde halk tarafından sahiplenilerek bir kitle hareketine dönüşmesi oldu.
Özelikle Girne sakini Avukat Ahmet Said Sayın ve onun gibi onlarca kişi Tomgüsehanlara destek verdi.
Proje boyunca Anafartalar Lisesi ve 19 Mayıs TMK tarafından davet alan Tomgüsehanlar genç dimağlara çevre geri dönüşüm, sosyal farkındalık projeleri ve yaşadıkları toprağa aidiyet hissetme duygusunun önemi hakkında da konferans verme fırsatı bularak çevre bilincini aşılamaya çalıştı.
İhtiyaçlı durumda olan çocuklara destek olmak için yapılacak olan bağış etkinliğinin önümüzdeki günlerde gerçekleştirilmesi planlanıyor.
“Bir ton tamamladık”
Karaoğlanoğlu sakini Yrd. Doç. Dr. Turgül Tomgüsehan, daha önce birçok kez eşi ile birlikte doğadan çöp toplama projesi gerçekleştirdiklerini söyleyerek bu esnada değerli materyallerin bilinçsizce çevreye atılmış olduğunu gözlemlediklerini belirtti.
Materyallerin nasıl değerlendirilebileceğine yönelik gerçekleştirdikleri çalışmalar neticesinde formülünü öğrendiklerini ve bu materyalleri ekonomik değer taşıyabilecek şekilde geri dönüşüme çevirmek üzere ilerlediklerini anlatan Tomgüsehan, “Elde ettiğimiz materyallerin doğaya, çevreye, farkındalık projesine, geri dönüşüme ve elde edilecek gelirin faydalı bir amaç için kullanılması üzerinde yoğunlaştık” dedi.
Tomgüsehan, bu bağlamda hedefledikleri gibi erittikleri 1 ton (bin kg) alüminyumdan elde edilen geliri ihtiyaçlı çocukların yararına kullanılması için Karaoğlanoğlu İlkokuluna bağışlayacaklarını ifade ederek “Bir tonu şimdi tamamladık. Hatta 104,5 kg oldu” vurgusu yaptı.
Bu projeyi bitirmek için planladıkları zaman diliminin kış ayında meydana gelen soğuk hava ve yağmurların yaşanması nedeniyle iki ay gibi bir süre ertelendiğine dikkat çeken Tomgüsehan, “şimdi de bahar ayının gelmesi ile birlikte ağırlık verip projemizi tamamladık” şeklinde konuştu.
Tomgüsehan, alüminyumun kilogram fiyatı ile ilgili de bilgi vererek “Türkiye’de alüminyumun borsa fiyatı kilogram bazında minimum 61 TL, Güney Kıbrıs’ta ise 68 TL’dir. Türkiye’den Almanya gibi ülkelere ihraç edilen alüminyumun da kilogram bazında 70 TL satışı var.” dedi.
Alüminyumu doğadan çıkarmak için harcanan emek ile geri dönüştürülmesi arasında fark olduğunu kaydeden Tomgüsehan, alüminyumu doğadan üretmenin yüzde 90 daha pahalı olduğunu, geri dönüştürüldüğünde ise yüzde 90 daha ucuz olduğuna dikkat çekti.
Tomgüsehan, bu nedenle alüminyumu geri dönüştürebilmenin dünya ekonomisi açısından büyük bir iş kolu olduğuna vurgu yaparak “Kapı kollarından, pervaz pencerelere, bilgisayarlara kadar kullandığımız hemen hemen her türlü eşyada alüminyum ham maddedir.” dedi.
Külçe haline getirilen alüminyumun taşınması, alan olarak tasarrufu ve satışının kolaylaşan bir ürün olduğunu ifade eden Tomgüsehan, ülkemizde alüminyumun borsa fiyatı olmadığını kaydetti.
Kilogramı 50 TL’den satılacak
Tomgüsehan, yaptığı araştırmaya göre; alüminyumun şu an külçe fiyatının kilogram başına 35 TL civarında, hurda alüminyumun ise 20-25 TL arasında gerçekleştiğini söyleyerek “Bunun bir yardım projesi olduğunu, kar amacı olmadığını öğrenen Asbuzu Ticaret Limited şirketinin sahibi Üzeyir Altuntaş kilogram bazında 50 TL’lik bir alım yapacağının sözünü vererek projemize bir jest yaptı. Bunun için kendisine minnettarız. Ayrıca bizim 1 ton yani 50 bin TL’lik alüminyum ürünümüz kadar kendisi de 50 bin TL’lik nakit yardımı Karaoğlanoğlu İlkokul çocuklarına verebileceği konusunda bize bilgi verdi” dedi.
Önümüzdeki günlerde Karaoğlanoğlu İlkokulunda düzenleyecekleri bir törenle okul idaresine bağışın teslim edileceğini kaydeden Tomgüsehan, “Ayrıca projemize gönülden destek veren ve manevi yönden projemize destek olan iş kadını Ayşegül Gültekin de projenin neticelenmesinin ardından gösterdiğimiz gayreti ilham alarak Karaoğlanoğlu İlkokuluna nakit olarak bir destek vereceğini beyan etti.” dedi.
Tomgüsehan, eşi ile birlikte küçük bir dokunuş yapmaya çalışırken bu yaşananların kendileri için mutluluk kaynağı olduğunu söyleyerek, “Üzeyir beyden Ayşegül Gültekin’den beklediğimizin dışında bir ivme geldi. Bizi emeğimizin karşılığı olacak olan nakitin çok üstünde bir kaynak ihtiyaçlı çocuklar için okula yapılmış olacak. Bu projenin bir başka başarısıdır” vurgusu yaptı.
“25 bin adetin üzerinde kutu kola eritildi”
Bundan sonra bu tarz projelere devam edip etmeyeceği hakkında da bilgi veren Tomgüsehan şöyle devam etti:
“Ekonomik anlamda belki yakın bir zamanda çalışma yapmayız belki de ileride benzer bir çalışma yaparız belki de farklı bir materyal üzerinde çalışırız. Bunlar farklı çalışmalar, farklı ocaklar ve farklı imkânları yaratmamıza bağlı. Eşim ile birlikte duyarlılığımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Bu uzun soluklu bir proje oldu, çok fazla bir katılım oldu 25 bin adetin üzerinde kutu kolalardan erittik ve bunların tamamı doğadan toplandı. Birçok makinist arkadaşımız araba makinelerinden atık olarak çıkan hurdaya dönüşen malzemelerden alüminyum parçalar tedarik etti. Birçok alüminyum kapı pencere yapan işletmeler bize alüminyum parçalar ulaştırdı. Elimizdeki imkânlarla bu materyalleri külçeye çevirmek bizim için uzun ve meşakkatli bir süreçti. Bu nedenle bu tip bir çalışmanın tekrarı açısından biraz dinlenmeye ihtiyacımız var diyebiliriz. Verdiğimiz sözü yerine getirmenin gayreti içerisindeydik ilk etapta sözümüzü yerine getirdik.”
Tomgüsehan, alüminyum elde etmek için başlattıkları projede hedefe ulaşmalarına rağmen insanların hala kendilerine ürün getirmeye devam ettiğini belirterek “geri çeviremiyorum da ama artık şu an için ürüne ihtiyaç yok” dedi.
Toplumda bir bilinç oluştu
Bu süreç içerisinde çocuklardan etrafa atılan çöplerin toparlaması noktasında Girne Belediyesinde bir algı geliştiğini kaydeden Tomgüsehan, şöyle devam etti:
“Sanırım Karaoğlan ilkokulunun da yarışmaya gireceği bir süreç olacak. ‘En çok kola kutusu toplayan ilkokul yarışması’ var benim duyduğum. Bu örnekte bizim gösterdiğimiz enerji ve emek umarız ki ilham kaynağı olmuştur. Aynı şekilde Turizm Bakanlığının geri dönüştürülebilir atık toplama yarışması var mayıs ayında. Bunları duyunca seviniyoruz. Cumhurbaşkanımızın eşi Sibel Tatarın da inisiyatifiyle atık ve geri dönüşüm konusunda paneller düzenlendiğini ve birtakım adımlar atıldığını duydum. Bu tip girişimlere ilham verebildiysek onlar bizden bir şey alabildiyse mutluyuz veya kendi inisiyatifleriyse yine mutlu olduk. Bu ülkenin kirletilmesi vatana ihanettir.”
Tomgüsehan, bundan sonrası için ihtiyaç görülen duyarlı olunabilecek, kendi ülkemize ve insanımıza katkı koyabilecekleri başka herhangi bir konunun gündeme gelmesi halinde elbette ki çalışabileceklerinin altını çizerek “Belki ileride havaların serinlemesi ile birlikte atık materyalleri nasıl bir şekle dönüştürebileceğimiz ile ilgili birtakım sanatsal deneyler yapabiliriz.” ifadelerini kullandı.
“Önemli olan gayret göstermelerine ışık tutabilmekti”
Geçtiğimiz aylarda Güzelyurt Orman Dairesine yaptığı bir ziyareti sırasında binlerce servi ağacının ihale açılamadığı için ekilemediğini öğrendiğini açıklayan Tomgüsehan, şöyle devam etti:
“Bu üzücü bir durum. Belki bir sonraki ekim döneminde yoğunluklu bir ağaçlandırma projesine çalışırız. Belki yine deniz kenarına vuran materyallerden veya doğaya atılan tahta parçalarından kendimize göre sanatsal bir şeyler yapmayı deneyebiliriz. Tahtadan bir heykel çalışması olabilir ekonomik değeri olmayabilir ama sokaktaki materyalin bir amaca yönelik kullanılabileceğini göstermesi açısından bir anlam ifade eder. Önemli olan birçok insanın fikir üretip farkındalık yaratmak için gayret göstermesine ışık tutabilmekti.”
