Almanya Başbakanı Scholz, ramazan ayının başlaması vesilesiyle X sosyal medya platformundan Almanca, Türkçe ve Arapça dillerinde video mesaj yayımladı.

 

İsrail ve Filistinlilerin büyük çoğunluğunun barış istediğinden emin olduğunu belirten Scholz, "Bu yönde atılacak adımlardan biri, tercihen ramazan ayında daha uzun süreli bir ateşkes olacaktır. Böyle bir ateşkes Gazze'ye daha fazla insani yardımın ulaşmasını sağlayacaktır. ABD Başkanı (Joe Biden), ben ve diğer pek çok kişi bunun için tüm gücümüzle çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

 

TÜRKLERİN DE RAMAZAN AYINI TEBRİK ETTİ

Tüm Müslümanların ramazan ayını tebrik eden Scholz, şunları kaydetti:

 

"Müslümanlar için içe dönmek ve tefekkür etmek için özel bir zaman olan ramazan başlıyor. Her akşam aileler oruçlarını açmak için bir araya geliyor, birçoğu da evlerini misafirlere açıyor, arkadaşlarını ve tanıdıklarını davet ediyor. Bunun barış içinde bir arada yaşama ve dayanışma için güzel bir jest olduğunu düşünüyorum ve bu iftarlardan birisine katılma fırsatım olduğunda bunun her zaman özel olduğunu hissetmişimdir."

 

"SAVAŞ VE ŞİDDETE MARUZ KALANLARIN DÜŞÜNÜLDÜĞÜ BİR DÖNEM"

Ramazanın aynı zamanda savaş ve şiddete maruz kalanların düşünüldüğü bir dönem olduğuna işaret eden Scholz, Müslümanların duygu ve düşüncelerinin bugünlerde özellikle Orta Doğu'daki kadın, erkek ve çocuklarla olduğunu vurguladı.

 

Birçok kişinin Orta Doğu'da endişelendiği arkadaşları ve aileleri olduğuna dikkati çeken Scholz, "Duyulan üzüntüde yalnız değilsiniz. Almanya'daki pek çok kişi de öldürülen ve kaçırılan İsrailliler ve Gazze'de masumca öldürülenlerin, yaralıların ve acı çekenlerin akıbeti konusunda derin endişe duyuyor ve acılarını paylaşıyor. Bu acıları ben de paylaşıyorum." ifadelerini kullandı.

 

Şansölye Scholz ayrıca İsrail'in uluslararası hukuk kurallarına uyması ve sivillere zarar vermemesi gerektiğini vurguladı.

 

"MÜSLÜMANLAR DA YAHUDİ VE HRİSTİYANLAR GİBİ ALMANYA'YA AİTTİR"

Ramazan ayının başlangıcında uyum konusunda endişe duyan Almanya'daki Müslümanlarla ilgili olarak Scholz, "Aşırı sağcıların ırkçı sınır dışı etme planlarına ilişkin haberlerin ardından, gelecekle ilgili endişeli sorular duymaya devam ediyorum. Bu iç karartıcı bir durum. Bence buna cevabımız çok net olmalı. Ülke olarak bölünmeye izin vermeyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

 

Göç geçmişi olan ya da olmayan tüm vatandaşların Almanya'ya ait olduğunu belirten Scholz, Müslümanların da tıpkı Yahudiler ve Hristiyanlar gibi diğer din ve dünya görüşüne mensup olanlar gibi Almanya'ya ait olduğunu vurguladı.

 

Yayımlanan videonun yorum kısmında nefret dolu ve bölücü yorumların yer alacağını tahmin ettiğini aktaran Scholz, "Bunun bizi yıldırmasına izin vermeyelim. Sanal ortamdan çıkan yüksek seslerin bizi aldatmasına izin vermeyelim." ifadelerini kullandı.

 

"VAHŞETİ DURDURMAK İÇİN MÜDAHALE EDİN"

Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz Al Suud, uluslararası topluma İsrail saldırısı altındaki Gazze Şeridi’nde süren “vahşeti” durdurmak için müdahale çağrısı yaptı.

 

Paris 2024 Olimpiyatları'na hangi ülke kaç sporcu gönderecek? Paris 2024 Olimpiyatları'na hangi ülke kaç sporcu gönderecek?

Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’ya göre, Suudi Arabistan Kralı Selman’ın ramazan ayı münasebetiyle verdiği mesajı Suudi Arabistan Enformasyon Bakanı Selman ed-Dusiri okudu.

 

Kral Selman, ramazan ayı münasebetiyle vatandaşlarını ve güvenlik güçlerini kutladı, İsrail işgali ve ablukası ile saldırıları altındaki Filistin topraklarında yaşananlara değindi. Filistin halkının büyük saldırılara maruz kaldığı bir dönemde ramazanı karşılamanın acı verici olduğuna vurgu yapan Kral Selman, şunları kaydetti:

 

“Uluslararası toplumun, bu vahşi suçları durdurma ve güvenli insani yardım ve yardım koridorları sağlama konusundaki sorumluluklarını yerine getirmesi gerekiyor.”

 

Suudi Arabistan Kraliyet Divanı'ndan yapılan yazılı açıklamada, ramazan hilalinin görüldüğü, 11 Mart Pazartesi'nin ramazanın ilk günü olacağı ifade edilmişti.

 

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 13 bin 500’ü çocuk, 9 bini kadın olmak üzere 31 bin 45 Filistinli öldürüldü, 72 bin 654 kişi yaralandı.

 

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.