Toplantıda açılış konuşmasını yapan Fenerbahçe Kulübü Başkan Vekili Erol Bilecik, tarihe geçen bir gün yaşandığını, çoğunluğun sağlanması için gereken sayıyı da geçtiklerini vurguladı.

Gayrettepe'de yaşanan yangında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Bilecik, sözlerine şöyle devam etti:

"Bugünü iyi not edin. İleride bir gün hepinizin bugünü gururla hatırlayacağını 'Ben de oradaydım' diyeceğinizi biliyoruz. Bugün hakkımızı aramak için ayağa kalkacağımız gün. 'Fenerbahçe oyunun içinde ancak yarışın dışında kalsın' diyorlar. Fenerbahçe girdiği her oyuna yarışı kazanmak için girer, alnının teriyle de o yarışı kazanır. Son zamanlarda etkisinin artırıldığını gördüğümüz yaşadığımız bu olaylar, kulübümüzün manevi benliği açısından büyük bir tehdit oluşturuyor. Bu gidişata dur demek için bir aradayız. Haksızlıkları sorgulamak ve ortak karar vermek için bir aradayız. Bizi buraya getiren şey, Trabzonspor maçında yaşadıklarımız değildir. Ancak Trabzonspor maçında futbolcularımıza yapılan linç girişimleri bardağı taşıran son noktadır. Her insanın yeter dediği bir nokta var. Bize yapılan haksızlıkları yarına da bırakmayacağız, kimsenin yanına da bırakmayacağız."

Erol Bilecik'in açılış konuşmasının ardından kongreyi yönetmesi için genel kurul başkanlık divanına, aynı zamanda Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı olan Uğur Dündar seçildi.

Ali Koç'un açıklamaları

Daha sonra kürsüye gelen Ali Koç açıklamalarda bulundu. Koç'un sözlerinden satırbaşları şöyle;

"Olağanüstü bir kongreye, olağanüstü olağanüstü olağanüstü katılım. İşimiz çok, anlatacağımız ve konuşacaklar çok. Olağanüstü diyorum, Olağanüstü Genel Kurul olduğu için değil. Mübarek Ramazan ayında çok kısa süre içinde tribünleri bu şekilde doldurmanız olağanüstü. Bu sayıyı yakalayamamamızı isteyen düşmanlarımız vardı. Bu katılımla düşmanı, trolleri boşa çıkardınız."

Başakşehir, La Fiorita'yı 6-1 yendi! Tur kapısı aralandı Başakşehir, La Fiorita'yı 6-1 yendi! Tur kapısı aralandı

"Dünyanın hiçbir normal ülkesinde tamamlanmasına izin verilmeyecek müsabakayı bir kez daha oynamak zorunda bırakıldık. Bir kez daha organize bir zorbalıkla şampiyonluğumuz elimizden alınmaya, emeklerimiz çalınmaya teşebbüs edilmiştir. Korkarım ki bu teşebbüsler sezon sonuna kadar devam edecektir."

"Yaşananlar sadece bu camianın fertlerini değil, biraz vicdanı olan herkesi rahatsız edecek durumdadır. Burada olmamızın sebebi sadece o maçta yaşananlar değil, çok ama çok daha fazlasıdır. Son maçta kaybettiğimiz şampiyonluk, sözde şike kumpasları, otobüsümüzün kurşunlanması, kirli ittifaklarla şampiyonluklarımızın çalınması, standart dışı hakem yönetimleri, TFF ve kurullarının çifte standart yaptırımları, başarı için her yol mübahtır anlayışıyla kin ve nefret kusan bazı rakipler, ama daha da önemlisi bunlara müsamaha gösterenler. İçinde bulunduğumuz kısır döngü bize artık yeter dedirtti. Gerçek bir yeter. Bildiğiniz yeterlerden değil. Trabzonspor maçında yaşananlar bizim için bardağı taşıran son damla oldu. Çünkü bu maçta yaşananlar organize ve planlı şekilde gerçekleşmiştir. Bu, herhangi bir futbol maçında yaşanan olaylardan ibaret değildir. Açık ve net söylüyorum, kim üstüne alınırsa alınsın, bu duruma göz yumulmuş ve müsaade edilmiştir."

"Gergin geçeceği apaçık belli bir maçta valilik ve emniyet müdürlüğü gereken güvenliği sağlayamamıştır. Bugün genel kurul toplantısındayız, İstanbul emniyeti çok daha iyi bir güvenlik önlemi almıştır. Olması gerektiği gibi. Trabzon'da yaşanan güvenlik zafiyeti hiçbir şekilde hafife alınacak bir konu değildir. Ne sesimizi duyan var, ne utanan, ne sıkılan! Karadeniz insanına birçok sıfat verebilirsiniz. Bunlardan biri de merttir. Mert olan insan tribünde maskeyle durmaz."

"Meşru müdafaa yapan oyuncularımız ve çalışanlarımız PFDK'ya sevk edildiler. Trabzon maçları çoğu zaman gergin geçer ama bu maçta hiç görmediğimiz kadar su ve patlayıcı - yanıcı maddeler olmak üzere cisimler sahaya atılmıştır. Her dakika gerginlik artmıştır. Biz bunu İstanbul'dan görüp, 2-0 öndeyken hocamıza 'İstediğin an takımı sahadan çekebilirsin' derken Trabzon emniyeti burnunun dibindeki maça müdahale edememiştir."

"Biz bu maçtan beri yurtdışıyla temas halindeyiz. Uzmanlar, hukukçular, futbol dünyasındakiler... Niye temas halindeyiz? Başımıza gelecekleri bildiğimiz için. Gözlemciler, hatta yabancı gözlemci hakeme tam puan vermiştir. Yabancı gözlemci diyorum çünkü bizim temasta olduğumuz yabancı uzmanlar 'Bu Avrupa'da olsa bu hakemin lisansı iptal edilirdi' diyenler. TFF'nin getirdiği neredeyse tam puan vermiş, 91 puan. Yaşanan olayları gerekli güvenliği sağlamakla yükümlü kişiler, maçı iptal etmesi gereken hakem, TFF hayatlarında hiçbir şey olmamış gibi devam ederken bazı rakiplerimizin yaratmaya çalıştığı kamuoyu baskısı nedeniyle kendini linçten savunmaya çalışan futbolcularımız PFDK'ya sevk edilmişlerdir. İşte böyle bir Türkiye'de rekabet etmeye çalışıyoruz."

"TFF'miz. TFF'miz diyoruz çünkü bizim TFF'miz. Onların anlayışına göre oyuncularımız kaçmalıymış. Kaçsalarmış fazla güç kullanmak zorunda kalmazlarmış ve bütün bunlar yaşanmazmış. Herhalde futbolcularımızın uslu uslu dayak yemelerini bekliyorlardı. Armamızı kahramanca temsil ettiler orada. Yok efendim o sahibi olduğunuz spor medyasıyla beraber, hepiniz buraya almayalım dediniz ama biz öyle yapmıyoruz, bu kanal ve benzerlerinde işlenen şey Fenerbahçe saha ortasında sevinmemeliymiş. Onların bir futbolcusuna açıklama yaptırıyorlar, adam hayatım boyunca böyle bir şey görmedim, böyle kışkırtma mı olur mealinde bir şeyler söylüyor. Daha siz 3 ay evvel siz kendi aldığınız galibiyeti kutladınız."

Toplantıya 30 dakika iftar arası verildi.