Hülya Avşar Kıbrıs’a Aşık Oldu: Bir Ada, Bin Bir Renk ve Sonsuz Hikâye”

Abone Ol

Gazino ışıklarının ötesinde bir Kıbrıs var; o ışıklar sadece başlangıç. Türkiye’nin tanınmış yüzü Hülya Avşar’ın “Aşık oldum!” itirafı, aslında pek çoğumuzun hâlâ keşfetmediği bir gerçeği gün yüzüne çıkardı: Lefke’nin dar taş sokaklarından Karpaz’ın uçsuz bucaksız kıyılarına, antik surların gölgesinden zeytinlik patikalarına kadar bu ada, bir şiir misali çok katmanlı, rengârenk, taze ve sürprizlerle dolu.

1.⁠ ⁠Protokolün Ötesindeki İnsanî Sıcaklık
‘Hülya Avşar Cup Tenis Turnuvası’ çerçevesinde buluştular: KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve dünden bugüne tanıdık iki isim. 35 yıl öncesinden gelen bir arkadaşlığın izleri, tenis kortlarının yeşilinde yeniden canlandı. Tatar’ın, “Böyle uzun soluklu başarı herkese nasip olmaz,” sözü, yalnızca sporun değil, dostluğun da zaferine selam gönderiyordu. Avşar’ın “Aşık oldum Kıbrıs’a” cümlesi ise saray protokolünün ötesinde bir içtenlik taşıdı: Burası, resmi törenlerden çok daha fazlasını besleyen, insanın kalbine dokunan bir ada.

2.⁠ ⁠Tarih ve Kültür Katmanları
Kıbrıs’ın dört köşesi tarih kitabı misali. Girne Kalesi’nin taş duvarlarında Venediklilerden Osmanlı’ya uzanan anılar, Magosa’nın surlarında Roma’dan İngiliz mandasına uzanan katmanlar… Her bir kalıntı, adım adım gezip derinliklerine indiğinizde farklı bir dönemi fısıldıyor. Avşar’ın “Beni orada gezdirdiler, aşık oldum” sözü; aslında bu taşların, bu kitabevlerinin, bu daracık labirent sokakların büyüsünü anlatıyor. Tarih, burada sadece geçmiş değil: Kültürün, yaşamın sürekliliğini kuran damar.

3.⁠ ⁠Doğanın Cömertliği: Yeşilırmak ve Karpaz
İnsan yaptığı programlara aldanmasın: Bazen planlarınızın dışına çıkmak gerek. Avşar’ın rotasına eklenen Yeşilırmak Vadisi, cömert bir ressamın paletindeki en canlı yeşili fısıldar. Kuş sesleri, rüzgârın yapraklarla dansı, suyun coşkusu… Hepsi bir arada, insana “Nefes almayı hatırla” dercesine.

Ve Karpaz… O eşsiz sahiller, saçma sapan apartman siluetlerinin uzağında, yasal/kaçak/ gizli hiçbir yapı kalmadığında geriye sadece deniz ve kumsalın saflığı kalıyor. Plaj keçileri, serbest dolaştıkları altın kumsalda inzivaya çekilmiş gezginlere selam çakarken, ufuktaki mavilik, insanı evrenin parçası hissettiriyor.

4.⁠ ⁠Lezzetin Unutulmaz Dokunuşu: Şeftali Kebabı
Adanın lezzet dünyası da en az manzaraları kadar büyülü. Şeftali kebabı, belki de dünyada tek örneği… İncecik doğranmış şeftali dilimleri, özel baharat karışımıyla yoğrulup ızgarada pişirildiğinde, tatlı-ekşi dengesinin zirvesini yaşatır. Avşar’a “Bir dahaki gelişinizde erken gelin; Yeşilırmak’ta yedirelim size,” dedikleri an, aslında bu adanın yerel lezzetlerinin ne denli samimi bir davet sunduğunu da gösteriyor.

5.⁠ ⁠Gazino Ötesi Buluşma Mekanları
Kıbrıs dedim mi hâlâ sadece gazino zannedenlere selam olsun: Lefkoşa sur içi butikleri, Lapta’daki sahil kafeleri, Esentepe’nin huzurlu zeytinlikleri, Mağusa’nın tarihi hanları… Her biri kendi hikâyesini anlatıyor. Hülya Avşar gibi bir yıldız bile, ekibinden birkaç kişiyi alıp “Bana şu gizli köşeyi gösterin,” diyorsa, bilin ki o gizli köşe mutlaka keşfedilesi.

6.⁠ ⁠Ada ve Aşk: Sonsuz Döngü
“Aşık oldum Kıbrıs’a” diyen Avşar’ın kelimeleri, aslında adanın en büyük sırrını ifşa ediyor: Burası, gidenin geri dönmesine yol açan bir aşk döngüsüne sahip. Kimse gazino ışıkları söndüğünde evine dönmez; dönüş yolu her seferinde biraz daha uzar, manzaralar arasındaki nefesler çoğalır, sohbetler uzar, içtinayla tanışma, tanıştıkça daha derine inme isteği doğar.

Sonuç: Kıbrıs’a Aşık Olmak Bir Tercih Değil, Kaçınılmaz Bir Kader
Hülya Avşar’ı büyüleyen bu ada, aslında herkesi büyüler. Nereden mi anlıyorum? Çünkü ben de dön dolaş, gidiş o gidiş… Ve her seferinde farklı bir köşe, farklı bir tat, farklı bir öykü biriktirip dönüyorum. O anlamda Kıbrıs aşkı, bir tercih değil; adım atar atmaz sizi saran kaçınılmaz bir kader. Gazinolardan, tenis kortlarından, protokolden ve şöhretten bağımsız bir dünya bu: Tarih, doğa, lezzet ve insan sıcaklığının harmanlandığı bir romantizm ülkesine hoş geldiniz.