İç Mimarlar Odası, ülkede son günlerde yaşanan şiddetli yağışlar ve olumsuz hava koşulları nedeniyle etkilenen tüm halka geçmiş olsun dileklerini iletti.
Oda açıklamasında, meydana gelen su baskınları, altyapı sorunları ve ulaşım aksamalarına rağmen toplumun gösterdiği sağduyu ve dayanışmanın takdire şayan olduğu belirtilerek, bu süreçte görev yapan belediye çalışanları, muhtarlar, mahalle ekipleri, Sivil Savunma Teşkilatı personeli, itfaiye, sağlık ekipleri ile sahada fedakârca destek veren tüm kurum, kuruluş ve gönüllülere teşekkür edildi.
Açıklamada, aradan bir hafta geçmiş olmasına rağmen kamuoyunun yanıt beklediği çok sayıda sorunun hâlâ cevapsız olduğu vurgulanarak, şu sorular sıralandı:
-
“Bu süre zarfında hangi kalıcı çalışmalar yapılmıştır?”,
-
“Dere yatakları içerisine ve taşkın alanlarına yapılan parselasyonlar ve bu alanlara inşa edilen yapılarla ilgili hangi somut adımlar atılmıştır?”,
-
“Bu yapılaşmalara izin veren süreçler hakkında herhangi bir inceleme veya geri dönüşüm planı var mıdır?”,
-
“Yağışların sona ermesiyle birlikte sorunlar da unutulmuş mudur?”,
-
“Barajların mevcut durumu nedir, taşkın kontrolü ve su yönetimi konusunda ne gibi önlemler alınacaktır?”,
-
“Dere yataklarına ve taşkın riski taşıyan alanlara yakın yerleşim bölgelerinde bundan sonra hangi koruyucu ve önleyici tedbirler hayata geçirilecektir?”
Yetkililer ve hükümetin, tüm bu soruların yanıtlarını halka açık, şeffaf ve net bir şekilde izah etmekle yükümlü olduğu ifade edilen açıklamada, toplumun büyük bir kesiminin yaşananları “bir sonraki felakete kadar” unuttuğu bir tabloyla karşı karşıya olunduğu kaydedildi.
Açıklamada, yaşananların yalnızca bir “doğa olayı” olmadığı vurgulanarak, bunun “yasaların, planlama ilkelerinin ve ilgili bilim insanlarının uyarılarının yıllardır görmezden gelinmesinin bir sonucu” olduğu belirtildi. Dere yataklarına, taşkın alanlarına ve riskli bölgelere yapılan kontrolsüz yapılaşmanın ihmaller zinciriyle birleştiğinde felaketin kaçınılmaz hâle geldiği ifade edildi.
İç Mimarlar Odası açıklamasında, “Bilimsel veriler esas alınmalı, planlama ve yapılaşma süreçleri yeniden ele alınmalı, sorumlular tespit edilmeli ve benzer felaketlerin tekrar yaşanmaması için kararlı ve kalıcı adımlar atılmalıdır.” denilerek, aksi hâlde bugün yaşananların “yarının çok daha ağır bedeller ödeten felaketlerinin habercisi” olacağı uyarısında bulunuldu.





