KIBRIS

Kamuoyunun Dikkatine: Arapça Öğretmeni Münhali Üzerinden Yürütülen Tartışmalara İlişkin Açıklama

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Sayın Selma Eylem’in, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Genel Ortaöğretim Dairesi’nin Hala Sultan İlahiyat Koleji için Arapça öğretmeni münhali açmasına yönelik eleştirileri, kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştır. Söz konusu açıklamada, bazı branşlarda öğretmen ihtiyacının görmezden gelindiği, öğretmen atamalarının aksatıldığı ve geçici öğretmen istihdamı planlandığı iddiaları yer almıştır.

Abone Ol

Bu bağlamda, eğitim politikalarının niteliği ve istihdam planlamalarının şeffaflığı elbette kamu yararı açısından önem arz etmektedir. Ancak tartışmaların odağı hâline gelen Arapça öğretmeni münhali, pedagojik ve müfredat temelli bir ihtiyaç olarak değerlendirilmelidir.


Arapça: Uluslararası Statüye Sahip Küresel Bir Dil

Arapça, Birleşmiş Milletler’in (BM) altı resmi dilinden biri olup, dünya genelinde yaklaşık 270 milyon kişi tarafından ana dil olarak, 29 milyon kişi tarafından ise ikinci dil olarak konuşulmaktadır. 26 ülkede konuşulan Arapça, hem uluslararası ilişkiler hem de dinler tarihi, medeniyet çalışmaları ve dilbilim açısından stratejik bir öneme sahiptir.

Dolayısıyla Arapçanın eğitim müfredatlarında yer alması yalnızca bir dini gereklilik değil, aynı zamanda kültürel, bilimsel ve diplomatik boyutları olan çok yönlü bir dil politikası çerçevesinde düşünülmelidir.


Hala Sultan İlahiyat Koleji Müfredatı ve Mesleki İhtiyaçlar

Hala Sultan İlahiyat Koleji, KKTC Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir devlet okuludur. Müfredatı, hem akademik dersleri hem de İslami ilimleri içerecek şekilde yapılandırılmıştır. Öğrencilere Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri gibi temel akademik alanların yanı sıra, İslami İlimler, Kur’an-ı Kerim, Tefsir, Hadis, Fıkıh, Akaid, Dinler Tarihi ve Mesleki Arapça gibi dersler de verilmektedir.

Bu bağlamda Arapça öğretmenine duyulan ihtiyaç, doğrudan müfredatla ilişkili ve mesleki gerekliliklerin doğal bir sonucudur. Arapça, İslam ilim geleneğinde özgün kaynaklara ulaşımın temel dilidir ve bu derslerin pedagojik yeterlilikle sürdürülebilmesi, uzman öğretmenler aracılığıyla mümkündür.


Eğitimde Çoğulculuk ve Bilimsel Temelli Yaklaşım Esastır

Bağımsız İlahiyat İnisiyatifi olarak bizler, eğitim sisteminde bilimsel, çoğulcu ve ihtiyaç temelli bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğine inanıyoruz. Eğitimde farklı alanlarda öğretmen ihtiyacının dengeli bir şekilde planlanması elzemdir. Ancak bu gereklilik, belirli bir branşın veya dilin siyasi söylemlerle hedef hâline getirilmesini meşrulaştırmaz.

Arapça öğretmeni münhali, herhangi bir ideolojik yönlendirmeden ziyade, müfredat kapsamında şekillenen pedagojik bir gereklilik olarak değerlendirilmelidir. Eğitimde kalite, uzmanlık ve uluslararası yeterlilik ilkeleri doğrultusunda atılacak her adım, toplumun ortak menfaatine hizmet edecektir.


Sonuç ve Çağrı

Kamuoyunun, dil eğitimi gibi hassas konuları tartışırken daha bilgi temelli, yapıcı ve kapsayıcı bir bakış açısını benimsemesi gerektiğini düşünüyoruz. Aksi halde sendikanin yaptigi aciklamalar sosyal medya uzerinden birbirini tanimayan ve carpitilan konular uzerinde kin ve nefret soylemlerine yol acmaktadir.Bu çerçevede, Arapça öğretmeni münhali üzerinden başlatılan tartışmaların, eğitim sisteminin genel niteliğini yükseltmeye katkı sağlayacak şekilde değerlendirilmesini temenni ediyoruz.

Bağımsız İlahiyat İnisiyatifi olarak, eğitimde ideolojik değil, pedagojik yaklaşımların esas alınması gerektiğini; farklı disiplinlere ve dillere açık, çoğulcu bir müfredat anlayışının toplumumuzun ilerlemesi için vazgeçilmez olduğunu kamuoyuyla saygıyla paylaşırız.