KIBRIS

Kapalı Maraş: Bir Tarafı Hayalet, Bir Tarafı Cennet

Kıbrıs’ın en çok konuşulan bölgelerinden biri olan Kapalı Maraş, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolüne geçti ve o günden itibaren sivillere kapalı kaldı. Bir zamanların göz alıcı turizm merkezi olan bölge, bugün bir tarafı hayalet şehir, diğer tarafı ise doğal güzelliğiyle adeta bir cennet görünümünde.

Abone Ol

Özel Haber- Orhan İsmailoğlu

Terk edilmiş lüks oteller, çürümeye yüz tutmuş yapılar ve zamanla doğaya teslim olmuş sokaklar… Bu tabloyu en net görebileceğiniz yerlerden biri, Kapalı Maraş sınırındaki Arkın Palm Beach Hotel. Otelin sahilinden denize doğru baktığınızda, yıllardır kapalı kalan ve sessizce çürüyen oteller, boş binalar ve geçmişin izlerini taşıyan terk edilmiş cadde ve sokaklar çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriliyor.

Bir yanda doğanın ele geçirdiği, insanların terk ettiği gri duvarlar, kırık camlar ve unutulmuş tabelalar… Diğer yanda ise berrak mavi deniz, altın sarısı kumsal ve palmiyelerin rüzgârla dans ettiği huzurlu bir atmosfer… Bu çelişki, Kapalı Maraş’ı yalnızca Kıbrıs’ın değil, tüm Akdeniz’in en ilginç ve sembolik noktalarından biri haline getiriyor.

Maraş, 1974 öncesinde Brigitte Bardot, Elizabeth Taylor, Sophia Loren gibi dünyaca ünlü yıldızların uğrak yeri, Kıbrıslı Rumların yaşadığı lüks bir tatil beldesiydi. Ancak 1974 sonrası tamamen boşaltıldı ve yıllar boyunca Birleşmiş Milletler gözetiminde tampon bölge olarak kaldı.

2020 yılında bölgenin kademeli olarak ziyarete açılmasıyla birlikte sessizlik yerini meraklı bakışlara ve fotoğraf makinelerine bıraktı. Yine de bölge hâlâ kısmen kapalı durumda ve tam anlamıyla sivilleşmiş değil.

Kapalı Maraş’ın geleceği, uluslararası hukuk, mülkiyet hakları ve siyasi çözüm süreçleriyle doğrudan bağlantılı. Ancak bir gerçek var ki, Arkın Palm Beach Hotel’in sahilinden bakıldığında görülen o tablo, hâlâ çözülememiş bir geçmişin, donmuş bir zamanın ve belirsiz bir geleceğin sessiz tanığı olmaya devam ediyor