KKTC CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ VE SONRASI..

Abone Ol

Dünyamız bir ateş çemberi içinde, hızla 3. Dünya savaşına doğru gidiyor.

Doğu Akdeniz ve Ortadoğu, büyük çatışmaların merkezinde bulunuyor.

Kıbrıs ise bölgemizin ana üssü konumundadır.

Anavatanımız Türkiye de bölgemizin belirleyici gücüdür. Anavatan Türkiye'nin evet demediği hiçbir şey, bölgemizde hayat bulmamaktatır.

Rum Yunan işgali altında bulunan Güney Kıbrıs'taki sahte 'yönetim', Kıbrıs'ta yasal olmayan bir çok askeri harekete izin vererek, hem kendi halkını, hem da bizlerin, barış ve huzur içinde yaşamamızı tehdit etmektedir.

Kıbrıs'ta, 60 yıldır Birleşmiş Milletler öncülüğünde sürdürülen iki taraf arasındaki görüşmeler, hep Rum tarafının, hayır demesi ve en son Crans Montana'da masayı devirmesi ile başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Ama Güney Kıbrıs, bir anlaşmanın önünde hep bir engel olduğu gerçeğini gizlemek için, sanki Kıbrıs'ta gerçekten bir federal çatı altında çözümü çok istermiş gibi, uluslararası camia önünden, 'Kıbrıs'ta federal bir çözüm için hazırım' mesajını, vermektedir.

Biz Türk tarafı olarak, Annan Planına yüzde 65 ile evet dediğimizde, onlar yüzde 75 ile hayır diyerek, Kıbrıs'ta bir anlaşmadan yana olmadıklarını göstermişlerdi.

Biz buna rağmen, son bir deneme olarak, Crans Montana'da, konuyu çözüme kavuşturmak için görüşmeye razı olmuştuk. Ama onlar ne yapmıştı. Birleşmiş Milletler genel sekreterine de büyük bir saygısızlık yaparak masayı devirmiş, Crans Montana'yı, arkalarına bile bakmadan, terk etmişlerdi.

Crans Montana'daki bu saygısızca masayı devirmelerinden sonra, biz de, anavatan Türkiye ile birlikte 'Kıbrıs'ta, artık federal temelde bir çözüm olamayacağını ve 'egemen eşit iki devlet' tezimizi ortaya koyarak, bu yolda yürümeye başladık.

Bu tezi savunan, 5. Cumhurbaşkanımız sayın Ersin Tatar 2020 yılında cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanarak, bir çok uluslararası platformlarda, anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da güçlü desteğini alarak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin tanınması için bir çok mücadeleler verdi.

Bence 5. cumhurbaşkanımız sayın Ersin Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin, tanınması için epey olumlu yollar katetmiştir.

Ama son iki yıldır İsrail'in, Gazze'de yaptığı katliamlar, bölgemizdeki gerginliğin daha da artmasına neden oldu.

Türkiye yanına ABD'yi de alarak bölgedeki yangının söndürülemesi için mücadele ederken, ABD'den "Kıbrıs'ta son bir kez daha federasyon için deneme yapın, eğer Rumlar yine kabul etmezse, biz de, KKTC'nin önünün açılması için çalışacağız." dedi.

Türk Devletleri Teşkilatının bir çok üyesinin de, 'son bir kez daha Kıbrıs'ta federasyon için görüşmelere başlayın, Rumlar kabul etmezse, biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini, tanıma konusunda, elimiz rahatlamış olacaktır.' yönünde görüşleri vardır.

Türkiye de, Kıbrıs'ta son bir kez daha, Rumlarla 'federasyon' görüşmesi yapılmasını uygun gördüğü için, önümüzdeki zaman diliminde, Kıbrıs'ta 'federal bir çözüm' için, son kez görüşmeler başlayacaktır.

5. cumhurbaşkanımız sayın Ersin Tatar 'iki devletli çözümün' mimari ve savunucusu olduğu için, 'federasyon' görüşmeleri için sayın Ersin Tatar'ın değil de, sayın Tufan Erhurman'nın daha doğru bir cumhurbaşkanı olacağı düşünüldüğü için, Pazar günü gerçekleştirdiğimiz cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları, Türk Devlet aklının, Kıbrıs Türkü ile birlikte, Kıbrıs Milli Davamız için, yaratılan bir sonuçtur.

Anavatan Türkiye, Kıbrıs'ı bir milli dava gördüğü için, bütün taraflar bu konuda uzlaşmıştır.

Hiç kimse bu seçim sonuçlarından başka manalar çıkarıp, taşkın siyasi eğilimler içine girmesin lütfen.

Kıbrıs Türkü, Pazar günü çok demokratik bir seçim yaşayarak, Kıbrıs Milli Davamıza hizmet etmiştir.

Bilge devlet büyüğümüz, sayın Bahçeli'nin açıklamalarını da, sürece ve süreçte yer alacak kişilere karşı önemli bir mesaj olarak değerlendirip, kendisine Kıbrıs Milli Davamız konusundaki duyarlılığı için çok teşekkür ediyoruz.

6. Cumhurbaşkanımız sayın Tufan Erhurman liderliğinde, Kıbrıs'ta başlayacak olan ve son kez görüşüleceğinin önceden ortaya konarak, 'zaman ayarlı' olacağının da altının çizileceği, 'federasyon temelinde çözüm görüşmeleri' başlayacaktır.

Bu görüşmelerin sonucunda, sizleri temin ederim ki, tüm Kıbrıs Türkü, bir bütün olarak, 'iki devletli çözüm' modelinin, bizim için tek çözüm yolu olacağı konusunda, hemfikir olacağız ve hepimiz iki devletli çözüm yolunda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin tanınmasını talep edeceğiz.

Ve Kıbrıs Milli Davamızın etrafında kenetlenmiş olacağız.

Köşe yazımın bu bölümünde yazmak istemediğim, arka planda, bölgemizde çok büyük gelişmeler olacaktır.

25 asırlık Türk Devlet aklının geniş tecrübesi sayesinde, Doğu Akdeniz'deki toplam doğal gaz rezervlerinin tümünün, uluslararası tanınmışlık statüsüne kavuşmuş olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin toprakları üzerinden geçip, Türkiye üzerinden, Avrupa'ya ulaşacağını ve bu doğal gaz geçişlerinden, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin bütçesinin 5 misli gelir elde edeceğini ve Kıbrıs'ın kuzeyinde bolluk ve zenginliğin çok yüksek seviyelere ulaşacağını da, sadece yazmak istedim.

Bölgemizde, arka planda yaşanacak, büyük ve şaşırtıcı gelişmeleri de, günü geldiğinde, bu köşede sizlerle paylaşacağım.