Tüzel kişi sıfatıyla Lafarge ve 8 kişinin, 2013-2014 döneminde Suriye'deki faaliyetleri kapsamında "terör örgütünü finanse etmekten" yargılandığı dava, Paris Ceza Mahkemesinde devam ediyor.
Bugünkü duruşmada, sanıkların avukatları müvekkillerinin "suçsuz olduğunu" savundu.
Lafarge'ın eski güvenlik personeli sanık Norveçli Jacob Waerness'in avukatı Emmanuel Rosenfeld, müvekkilinin, terör örgütlerinin kontrol noktalarını incelemesi ve firmanın bu örgütlere yaptığı ödemelerdeki düzenlemeler arasında bir bağın olmadığını savunarak, "(Waerness) Teröristlerin finanse edilmesi için asla tavsiye vermedi." dedi.
Lafarge'ın avukatlarından Christophe İngrain, firmanın hakkındaki suçlamaları ciddiye almadığı görüşüne katılmadığını anlatarak, Lafarge'ın Suriye'de terör örgütlerine finansman sağladığına dair 2016'da Fransız basınında çıkan haberlerin ardından konunun araştırılması için özel bir kuruluştan soruşturma başlatmasını istediğini belirtti.
İngrain, dava kapsamında sanıkların hiçbirinin ideolojik olarak terör örgütlerini desteklediğine dair bir şüphenin bulunmadığını ifade etti.
Lafarge'ın avukatlarından Denis Chemla, firmanın Suriye'deki yan kuruluşu Lafarge Çimento Suriye'nin (LCS) mahkemede yargılanmadığına dikkati çekerek, davaya konu olan terör örgütlerine yapılan ödemelerin ilk sorumlusunun LCS olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Chemla, merkezi firma olan Lafarge'ın terör örgütlerini doğrudan finanse etmediğini dile getirerek, "Bu, dolaylı bir finansmandır." dedi.
Suriye'de iç savaş sırasında silahlı örgütlere bağlı hammadde tedarikçileri arasında aracı olduğu iddia edilen Suriyeli sanık Amro Talep'in avukatı Joachim Bokobsa, müvekkilinin daha önce Lafarge çalışanlarına iddia ettiğinin aksine bölgedeki terör örgütleriyle iletişimde olmadığını ve o dönem yalan söylemiş olduğunu kaydetti.
Bokobsa, hakime hitaben "Sizlerden bu yalancıya (Talep) inanmanızı isteyeceğim." diyerek, müvekkilinin bölgedeki iç savaşın bir mağduru olduğunu söyledi.






