Yarışma anını “Hem gurur hem mutluluk iç içeydi” diyerek tarif eden Sayra Zaheer, “Sadece kendim için değil, ülkemi temsil ettiğim için de tarifsiz bir sevinç yaşadım” ifadeleriyle duygularını dile getirdi.
Yarışmaya katılma amacını, “Kadınların tek bir kalıba sığmadığını göstermek istedim. Aynı anda hem eğitimli, hem başarılı, hem sportif hem de güzel olunabileceğini kanıtlamak istedim” sözleriyle anlatan Zaheer, moda alanında aldığı eğitimin bu süreçte ona büyük katkı sağladığını da söyledi.
Sahneye adının anons edildiği anın kendisi için unutulmaz olduğunu belirten güzel model, “İlk düşündüğüm kişi, iki yıl önce kaybettiğim anneannemdi. Onunla birlikte kurduğumuz hayal gerçek oldu. Sanki o da benimle birlikte oradaydı” diyerek duygusal anlar yaşadı.
Ailesi ve arkadaşlarının desteğini “en büyük güç kaynağım” diye nitelendiren Zaheer, “Yurt dışındaki arkadaşlarım bile uzaktan desteğini hissettirdi. Bu sevgiyi görmek tarifsiz bir mutluluktu” dedi.
Geleceğe dair planlarından da bahseden Miss Turizm Arkın Kuzey Kıbrıs Güzeli, hedeflerini şu sözlerle özetledi:
“Hem eğitimim hem de moda ve sanat kariyerimle ülkemi en iyi şekilde temsil etmek istiyorum. Kültürümü geride bırakmadan, onu yanımda taşıyarak ilerleyeceğim. Genç kızlara ilham olmak en büyük arzum.”
Güzelliği sadece dış görünüşle sınırlamayan Sayra Zaheer, kendi felsefesini şöyle dile getirdi:
“Benim için güzellik; özgüven, nezaket, disiplin ve içten gelen bir ışıkla bütünleştiğinde anlam kazanıyor.”
Röportajın sonunda teşekkürlerini sunan güzel model, sözlerini “Her şey bir ışıkla başlar — o ışık insanın içindedir” diyerek noktaladı.