Bir tarafta son teknoloji Alman denizaltıları ve İsveç savaş jetleri… Diğer tarafta ise paslanmaya terk edilmiş hangarlar ve bütçe krizi.
Bu, Güney Afrika ordusunun ilgi çekici hikayesi. Onlar, Afrika’nın en güçlü, en deneyimli ordularından birine sahip. Aslında, Afrika’nın nükleer silaha sahip olmuş tek ülkesiydi. Ama kendi elleriyle bu silahlarını devre dışı bıraktı.
Brezilya ile füze, Birleşik Arap Emirlikleri ile akıllı bomba, Almanya ile rekor kıran top mermileri yaptılar. Yani Güney Afrika savunma sanayii, hayatta kalmak için ‘Küresel Ortaklık’ kartını oynuyor.
Türkiye ile arasında resmi bir askeri alışveriş yok. Ancak, ASELSAN burada kalıcı ofis açtı
Pamodzi şirketi ile anlaşma imzaladı. Ordu modernizasyonuna katılması bekleniyor. Ayrıca Türk şirketler, ülkedeki savunma fuarlarına yoğun katılım gösteriyor.

Ordu, bütçe krizi ile başbaşa. JAS 39 Gripen uçaklarına sahip ancak uçuramıyor. Denizaltı ve fırkateynlerin limanlarda atıl beklediği anlar yaşanıyor.
Mozambik ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti içindeki terör örgütlerine karşı yoğun mücadelelere girdi.
Ordu nasıl yapılanıyor?
Güney Afrika’da şu an için zorunlu askerlik uygulanmıyor. 1994 yılından bu yana tamamen profesyonel ve gönüllü bir yapıya sahip.

Askere gitmek isteyen gençler, “Askeri Beceri Geliştirme Sistemi” (Military Skills Development System – MSDS) adı verilen bir programa başvurur.
Bu program 2 yıllık bir dönemi kapsar; beğenilenler orduda kalır, diğerleri sivil hayata dönebiliyor. 1994’ten önceki dönemde askerlik sadece beyaz erkekler için zorunluydu. 17-65 yaş arası tüm beyaz erkekler, rejimi korumak için silah altına alınıyordu.
Güney Afrika, kadınların ordunun neredeyse tüm sınıflarında ve görevlerde yer almasına izin veren ülkelerden biri.
Global Firepower Index’in araştırmasına göre Güney Afrika, 145 ülke içinde 40. sırada.
Ordu 4 kuvvetten oluşuyor: Bunlar kara, deniz, hava ve askeri sağlık kuvvetleri.
Yaklaşık 68 bin asker bulunuyor. Kara kuvvetlerinde 39 bin, deniz kuvvetlerinde 7 bin, hava kuvvetlerinde 12 bin, askeri sağlık servisinde 10 bin personelin görevli olduğu tahmin ediliyor.
Güney Afrika Anayasası’na göre devlet başkanı aynı zamanda ordunun başkomutanı oluyor. Devlet Başkanı Cyril Ramaphsa bu görevi yürütüyor. Genelkurmay başkanlığı görevinde ise Orgeneral Rudzani Maphwanya bulunuyor.
General Maphwanya, orduyu bir yandan bütçe kesintileri diğer yandan disiplin sorunları arasında yönetmeye çalışan, ‘sahadan gelme’ bir özel kuvvetler askeridir.
Güney Afrika bütçesinde, 2020’de yüzde 1.1, 2021 ve 2022’de yüzde 0.8, 2023 ve 2024’te yüzde 0.7’lik pay ordu için ayrılmış. Bütçenin oran bazında azaldığı fark ediliyor.
Kara kuvvetleri hangi ekipmanları kullanıyor?
Güney Afrika, ambargo yılları nedeniyle kendi kendine yetebilen bir savunma sanayii kurmak zorunda kaldı.
Bu yüzden tüm envanteri “Batı menşeli” ve “Yerli üretim” araçların ilginç bir karışımıdır.
İtalyan Beretta 92F tabancasının ülke içinde geliştirilen versiyonu Vektor Z88 ve Vektor SP1 tabancaları kullanılıyor.
Güney Afrika tarafından üretilen Vektor R4 tüfekleri de birincil piyade tüfeği olarak tercih edildi.

Ayrıca, Vektor R1 tüfekleri de Belçika yapımı FN FAL tüfeklerinden referans alınarak üretildi.
Ana muharebe tankı olarak Olifant serisine ait araçlar bulunuyor. Birleşik Krallık ile ortaklık kurularak üretildiler.
Askeri keşif ve piyade destek görevlerinde ise ülkenin kendi kapasitesi ile ürettiği Rooikat model araçlar envanterde.
Zırhlı piyade muharebe aracı olarak ise Sandock Austral ve Reumech OMC şirketleri tarafından geliştirilen Ratel model araçlar kullanılıyor.
Ratel 20, Ratel Command, Ratel 30, Ratel 90 ve Ratel ZT-3 araçları üretildi.
Finlandiya ile ortaklık kurularak Badger model zırhlı muharebe aracı da geliştirildi. Kademeli olarak orduya dahil ediliyor. 254 adet envantere eklenecek.
Mayına dayanıklı ve pusuya karşı koruma sağlayan zırhlı araçların tamamını Güney Afrika kendi imkanları ile üretip geliştirdi.
İlk olarak Mamba 2’ler kullanılıyor. Yaklaşık olarak 380 adet envanterde.
Geliştirilmiş versiyonu olan Mamba 3 model araçlar da envantere alındı. Proje 2006’da başlamıştı.
Casspir model zırhlı araçlar da üretildi. Bunlar hem personel taşıma hem ateş desteği hem de havan atışı yapabilme imkanına sahip. 2.000’den fazla aracın envanterde olduğu tahmin ediliyor.
Ayrıca, RG-31 Nyala model araçlarda benzer görevler için geliştirildi. Adet sayısı gizli tutuluyor.
Piyadelere harp sahasında destek verebilmek için MAX 3 model zırhlı aracında üretimine başladılar. İlk teslimatlar 2024’ün ilk çeyreğinde başladı.
Mayınların tespiti ve imhası için Husky 2G aracını da ürettiler.
Çok namlulu roket atar, top ve obüs sistemlerinde geniş bir yelpaze söz konusu.
Ülkenin kendi imkanları ile ürettiği Bateleur roket atar sistemleri kullanılıyor. 25 adet envanterde. Denel ve Somchem şirketleri geliştirdi. Roketin üretimine 1979 yılında başladılar.
Valkiri adı verilen sistem de envantere alındı. Çoğunluğu depolarda tutuluyor. Ancak sınırlı sayıdaki ekipman halen hizmette.
Çin’den RO 107 sistemleri de satın alındı. Çoğunluğu Güney Afrika Sınır Savaşı’nda ele geçirildi.
Güney Afrika’da hizmet veren G6 Rhino 155mm kundağı motorlu obüs, dünya çapında sınıfının en gelişmiş topçu sistemlerinden birini temsil ediyor.
Konvansiyonel topların ateş gücünü zırhlı bir platformun hareket kabiliyeti ve korumasıyla birleştiriyor.
Bir diğer kundağı motorlu obüs sistemi ise T5-52 modellerine ait. 9 adet envanterde.
Çekili topçu sistemlerinde birincil araç G5 Leopard olarak tercih edildi.
Ayrıca, İsrail’den G4 Burrow toplarını da satın aldılar. Burrow, Güney Afrika için özel isimlendirildi. İsrailli Soltam Systems şirketi tarafından geliştirildi.
Birleşik Krallık’tan G1 Pounder topları da envanterde. 30 adet batarya kullanılıyor.
Satıhtan havaya ateşlenebilen hava savunma sistemleri konusunda sadece 1 model kullanılıyor. Ancak bu, Birleşik Krallık’tan satın alınan bir sistem.
Starstreak sistemi çok kısa menzilde hizmet veriyor. 7km menzildeki düşmanları hedef alabiliyor.
Digital Vanguard-S isimli robotta patlayıcıların imhası konusunda kullanılıyor. İnsansız bir sistem.
Güney Afrika’lı Paramount şirketinin ürettiği ATE Vulture model İHA’lar gözlem ve hedef tespiti görevlerinde yer alıyor.
Ek olarak, Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Konseyi’nin üretip geliştirdiği İndiza ihalarda aynı görevler için bulunuyor.
Ayrıca, Çin’den DJI Matrice ve DJI Mavic Pro model İHA’lar da satın alındı.
Deniz kuvvetleri hangi araçları kullanıyor?
3 adet Heroine sınıfı deniz altı envanterde bulunuyor. Hepsi Almanya’dan satın alındı. Aynı modeli Cezayir ve Mısır donanmaları da kullanıyor.
4 adet Valour sınıfı fırkateyn hizmette. 2006 ve 2007 yıllarında göreve başladılar.
Hollandalı şirket Damen tarafından Warrior model kıyı devriye gemisi envanterde. 3 adet bulunuyor.
3 adet T Craft sınıfı devriye gemisi de aynı görevler için tercih edildi. Üreten şirketin ismi de model ile aynı. Güney Afrika’ya ait. Bu gemiyi İsrail donanması da kıyı devriyeleri için envanterinde bulunduruyor.
Riverine sınıfı hücumbotlar da sahil güvenlik güçleri tarafından kullanımda.

Namacurra devriye botu da görevlendiriliyor. Bunlar daha çok kıyıya yakın noktalardaki kriz anlarında müdahil oluyor.
River sınıfına ait 4 adet mayın tespiti ve temizleme görevleri için gemi üretildi.
Güney Afrikalı şirket Sandock-Austral ve Alman şirket Abeking Rasmussen ortaklığı ile geliştirildi.
Hava kuvvetleri hangi araçları kullanıyor?
Dış alım ve Güney Afrika üretiminin ayrı ayrı görüldüğü çok sayıda araç var.
Çok rollü savaş uçağı olarak 2008 yılında İsveç’ten JAS39C Gripen ‘lar satın alındı. 25 adet envanterde.
Birleşik Krallık’tan öncü savaş uçağı ve ileri düzey eğitimlerde kullanılması için 24 adet BAE Hawk satın alındı.
Birincil eğitim uçağı olaraksa İsviçre üretimi Pilatus PC-7 model 35 adet uçak bulunuyor.
Nakliye görevleri için Lockheed C-130 BZ Hercules uçakları satın alındı. 6 adet envanterde.
Ayrıca, aynı görevler için İspanyol üretimi CASA C-212 Aviocar uçakları da tercih ediliyor.
Deniz devriye görevleri için Amerika Birleşik Devletleri üretimi olan Douglas C-47 TP Turbo Dakota model uçakları bulunuyor. Ancak eskidiği için çoğu emekliye ayrıldı.
Sinyal istihbaratı görevleri için ise Amerikan üretimi Cessna 208 Caravan uçakları bulunuyor.
Asker ve kargo taşımacılığı için İsviçre’den Pilatus PC-12 uçağı da satın alındı. 1 adet envanterde.
Aynı görevler için Super King Air uçakları da 1981 yılında temin edildi.
Taaruz helikopterini Güeny Afrika geliştirdi. Denel AH-2 Rooivalk helikopterleri üretildi. 2011 yılında hizmete girdi.
Ayrıca, Atlas Oryx model helikopterler de kullanılıyor. 37 adet envanterde.
Genel maksatlı görevlendirmeler için 24 adet AgustaWestland AW109 helikopterleri İtalya’dan temin edildi.
Japonya ve Almanya ortaklığı ile üretilen MBB/Kawasaki BK117 helikopterleri de 1994 yılında satın alındı.
Arama kurtarma ve tıbbi tahliye için ise Birleşik Krallık üretimi olan Westland Super Lynx 300 Mk.64 model helikopterleri kullanılıyor.
İHA olarak tek modele sahipler. Ancak bu araç, Güney Afrika tarafından üretilip geliştirildi. İsmi; Milkor 380. 5 adet sipariş verildi. 2025’in sonuna doğru teslimi planlanıyor.
Sağlık kuvvetleri hangi araçları kullanıyor?
Genelde askeri doktorlar diğer kuvvetlerin içinde yer alırken, burada başlı başına bir ordu statüsündeler. Özellikle, zırhlı ambulanslara ağırlık veriliyor.
Çünkü, Afrika coğrafyasında bir ambulansın sadece hızlı değil, mayına ve kurşuna karşı da dayanıklı olması gerekiyor.
Güney Afrika, çatışma bölgelerinden yaralı tahliyesi için dünyanın en sağlam zırhlı ambulans filolarından birine sahip.
Mfezi adı verilen özel bir ambulansı kullanıyorlar. Bu; Mamba zırhlı aracının ambulans versiyonu olarak biliniyor.
Mayına karşı tam korumalı. Tekerlekler patlasa bile gövdesi V şeklinde olduğu için mürettebatı ve varsa yaralıyı koruyabiliyor.
Casspir aracını da bu görevler için değiştirerek kullanıyorlar. Üzerine kızıl haç boyaması yaparak ayrımı sağlıyorlar.
Aslında, dışarıdan bir tank kadar korkutucu görünen, ama içinde hayat kurtaran bir hastane.
Ratel 80 model araçları da ambulansa dönüştürüp kullanıyorlar.

Güney Afrika, kıtanın en büyük “uçan hastane” ve “sahra hastanesi” kapasitesini bulunduruyor.
SAMIL 20, 50 ve 100 serisi askeri kamyonları, hastanelerin kurulumunda görevlendiriyorlar. Bu kamyonlar yerli üretim.
Kendi mülkiyetinde hava araçları yok. Ancak, hava kuvvetlerine tam erişim hakları var. Bu yüzden, hava kuvvetleri bünyesindeki her aracı seçebiliyorlar.
Kimyasal ve biyolojik savunma konusunda da öncü yapıdalar. Özellikle 7. Tıbbi Tabur’a ait elit birlik, savaş durumlarında askerlerin sağlığı ile ilgileniyor. “Güney Afrika’da ‘doktor’ olmak, beyaz önlük giyip hastane koridorunda yürüme anlamına gelmiyor. 15 tonluk çelikten canavarların içinde görev yapıyorlar.
Güney Afrika hangi askeri projeleri geliştiriyor?
Güney Afrika, Afrika kıtasının en gelişmiş savunma sanayiine ev sahipliği yapıyor.
Rheinmetall ve Denel Munition ortaklığı ile uzun menzilli topçu mühimmatını üretiyorlar.
Mokopa ve Umkhonto anti tank füzeleri de üretiyorlar. Bu ürünler aynı zamanda dış ülkelere de satılıyor. Finlandiya ve Cezayir orduları bu füzeleri kullanıyor.
Paramount şirketi ise Denel’in aksine yükseliş eğiliminde. Marauder ve Mbombe araçlarını üretiyorlar. Mwari model uçaklarını da geliştirdiler.

Özellikle kıta genelinde görülen asimetrik savaş konusunda tecrübeliler. Çünkü, ucuz ve etkili bir çözüm ihtiyacını bu modelle karşılıyorlar.
Paramount şirketi aynı zamanda sürü halinde gezen iha projesi geliştiriyor. Bunu bir arı sürüsünün uçuşuna benzetebiliriz.
Brezilya ile A-Darter füzesi üretimi için ortaklık kuruldu. Beşinci nesil ve kızılötesi güdümlü.
Al-Tariq veya eski ismiyle umbani adı verilen mühimmatı da Birleşik arap Emirlikleri ile ortaklaşa üretiyorlar. EDGE Group şirketi ile temas kuruldu. Bu sistem şu an BAE Hava Kuvvetleri’nin Mirage 2000 ve F-16 uçaklarında aktif olarak kullanılıyor.
Project Sepula ismiyle yeni bir üretim süreci başlatıldı. Buna göre; RG-34, Mbombe 4 ve RG-35 zırhlı araçları envantere eklenecek.
G7 Leo topları da üretilecek. Denel şirketi geliştiriyor. Umkhonto hava savunma sistemi de geliştiriliyor.
Marlin adı verilen masada bir proje daha var. A-Darter’ların abisi olarak tasarlandı. Denel başlattı. Ancak, Brezilya ve Pakistan gibi ülkelerden ortak aranıyor. Finansman problemi devam ediyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından da kullanılan, Airbus A400M uçaklarının gövde üstü panelleri ve kanat parçaları Güney Afrika tarafından üretiliyor.
JAS 39 Gripen’lerin ise iletişim sistemlerini üretiyorlar.
Güney Afrika’nın askeri problemleri nelerdir?
Güney Afrika’nın hemen yanı başında, Mozambik’in kuzeyindeki Cabo Delgado bölgesinde yaşananlar, bölgenin en sıcak çatışma alanı olarak biliniyor.
Cabo Delgado bölgesinde çok zengin doğalgaz rezervleri bulundu. Ayrıca, bölge halkı yoksulluğun pençesinde.
Köyler yakıldı, siviller katledildi ve doğalgaz tesisleri tehdit edildi.
Amerikalı Exxon, İtalyan Eni, Çinli CNPC, Japon Mitsui ve Hintli ONGC ve Portekizli Galp… Hepsi aynı gaz havuzunun başında.
Dünyada birbirine rakip olan ABD ve Çin, Mozambik gazında ortak. Ve işin en garip yanı; bu küresel devlerin milyar dolarlık tesislerini Güney Afrika’lı askerler koruyor.
Mozambik’in geniş yağmur ormanlarında terörist avına çıktılar. Asimetrik savaş sebebiyle mücadele zorlu geçiyor. Vur-kaç yapıp ormana kaçan teröristlerin yakalanması zorlayıcı oluyor.
Bir diğer kriz noktası ise Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde aktif. Demokratik Kongo’nun doğusu zengin minerallerle dolu. Ancak devlet otoritesi zayıf olduğu için bölgede M23 adlı isyancı bir örgüt ortaya çıktı.
İsmi, 23 Mart Hareketi’nden geliyor. Birleşmiş Milletler ve bölgesel güçler kapsamında M23 isyancılarına karşı çatışıyorlardı.
M23 örgütü, gece görüş dürbünleri, havan topları ve hatta güdümlü füzeleri olan yarı-profesyonel bir ordu gibi savaşıyor. Yakın zamana kadar burada asker kayıpları verdiler.
Askerler Kongo ormanlarında savaşıyor ama onları koruyacak Rooivalk saldırı helikopterleri uçamıyor. Hava hakimiyeti eksikliği sebebiyle askerler açık hedef haline geldi. Ancak, sıcak çatışmalar artık devam etmiyor.
2025’in ilk aylarında Güney Afrika’nın yaşadığı askeri kayıpların ardından bölgeden çekilme kararı alındı.
Şu an sahada Güney Afrika askerinin muharip olarak aktif bir rolü kalmadı; yerini diplomatik süreçlere ve yerel milislere bıraktı.
M23 isyancıları, Goma şehrine yönelik tarihinin en büyük saldırısını başlattı. Resmi verilere göre en az 14 Güney Afrika askeri hayatını kaybetti.
Bunun üstüne Mart 2025’te görev süresinin uzatılmayacağı ve sonlandırılacağı duyuruldu. Nisan 2025’te geri çekilme süreci başladı.
Artık, Güney Afrikalı askerler değil Demokratik Kongo’nun ordusu ve “Wazalendo” adı verilen yerel milisler sahada.
Kasım 2025’te Katar ve Washington’da M23 ile Demokratik Kongo hükümeti arasında barış çerçeve anlaşması yapıldı.
Tarafların ateşkes yapmasını, insani yardım koridorlarının açılmasını ve siyasi diyalog sürecinin resmen başlamasını öngörüyor.
Son büyük problem ise orduya yönelik uygulanan bütçe kesintileri. JAS 39 Gripen uçaklarının çoğunluğu, bütçe sorunları nedeniyle hangarda bekliyor. Denizaltıların ve fırkateynlerin limanlardan çıkamadığı dönemler oluyor.
Denel firmasının finansal problemleri de orduya yönelik projeleri sekteye uğratıyor.
Ordunun yaşlandığı da biliniyor. 35-40 yaşında er rütbesinde askerler var. Bütçenin çok büyük bir kısmı maaşlara ayrıldı.
Ayrıca, sağlık birliklerini de etkiliyor. Yeni zırhlı ambulans projeleri zor ilerliyor.
Rooivalk uçaklarının çatışma bölgelerine gönderilememesinin ardındaki en büyük sebep te bu.
Nükleer silahlarını kendi eliyle neden imha etti?
Apartheid rejimi, etrafı düşmanla çevrili olduğu için gizlice 6 tane atom bombası yaptı.
Kuzeydeki Angola’da Sovyetler Birliği ve Küba destekli komünist güçler vardı. İçeride ise siyah çoğunluğun isyanı büyüyordu. Bu yüzden en güçlü silahın elde edilmesine karar verildi.
İddialara göre bunları İsrail ile birlikte okyanusun ortasında test etti
Ancak, 1990’lara gelindiğinde düşman değişmişti. İktidar Nelson Mandela’ya devredileceği için imha kararı alındı.
Güney Afrika, dünyada kendi nükleer silahını yapıp, sonra da kendi elleriyle parçalayan tek ülke olarak tarihe geçti
Sonuç olarak, nükleer silaha sahip olmuş tek Afrika ülkesinden, kendi helikopterine yakıt bulamayan bir yapıya dönüştü.
Güney Afrika ordusunun kasasında sorunlar olabilir ama mühendislerin zihni hala dolu.
Kendi bütçeleri yetmediği için geliştirdikleri teknolojileri dünyaya açtılar.
Yerli üretim ve dış pazarlara açılma yöntemi ile bütçe krizini aşmaya çalışıyorlar.





