Bir bavulla geldiler,
Kimisi Anadolu’nun dağ köylerinden, kimisi büyük şehirlerin varoşlarından.
Sırtlarında yük değil umut taşıyorlardı.
Çocuklarını daha güvenli bir ülkede büyütmek, tarlada, atölyede, dükkanda alın teri dökerek bir yuva kurmak istediler.
Kıbrıs onlar için sadece bir ada değildi, aynı milletin parçası, aynı kaderin ortağıydı.
Peki Ne Oldu,
Annan Planı sonrası dönemde inşaat furyası yavaşlayınca CTP hükümeti, tarihe kara bir leke olarak geçen bir emirname hazırladı.
Adına da utanmadan “Süpürge Operasyonu” dediler.
Evet, Süpürge… Sanki bu topraklarda kök salmaya çalışan insanlar bir çöp, bir kalıntıymış gibi.
O emirname ile çalıştıkları işyerlerinden, yaşadıkları evlerden, hatta okul sıralarındaki çocuklarından koparıldılar.
Siyasi Partilerinin Gazete Manşetlerinde “Öbek Öbek Gidiyorlar” yazıyordu.
Gemilere bindirilip Anadolu’ya gönderildiler.
Soruyorum,
Bu insanlar suçlu muydu !
Onların tek suçu, Kıbrıs’ta emek verip, alın teriyle yaşam mücadelesi vermek değil miydi !
Birçoğu artık kök salmıştı bu topraklarda. Çocuklarının ilk kelimesi burada çıkmış, mezarlarını burada kazmayı hayal etmişlerdi.
Ama bir siyasi kararla, bir “Operasyon” adı altında öteki ilan edildiler.
Bugün ise,
Aynı CTP,
Türkiye Kökenli Yurttaşlarımızın Oylarını Almadan Cumhurbaşkanlığı Seçimlerini Kazanamayacağını Çok İyi Biliyor.
Bu Yüzden CTP'nin Adayı, Türkiye'ye Bir Süre Ses Çıkarmıyor, Ilımlı Konuşuyor, Sürekli Türkiye Kökenli Yurttaşlarımızın Olduğu Bölgelerde Dolanıyor, Ta Ki Dereyi Geçene Kadar,
Seçim meydanlarında Türkiye'lilerin oylarını kazanmak için “,Karma Evliliklerin AB Vatandaşı Olma Hakkını Savunacağız” diye vaatler veriyor.
Bunun Rum Yüksek Mahkemesinden Döndüğünü ve Sittin Sene Bu İnsanlara Haklarının Verilmeyeceğini Biliyor,
Daha Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin Mahkemelerini Tanımayacağını Açıklayan İkiyüzlü Avrupanın Ne Karar Vereceğinide Biliyor.
Ama Yalana Devam Ediyor.
Dün gemilere bindirip gönderenler, bugün umut tacirliği yapıyor.
Bu, toplumsal hafızaya hakaret ediyor !
Unutmayalım,
“Süpürge Operasyonu” sadece O insanları değil, Onların umutlarını da süpürüp atmıştır.
Ekonominin Kuralı Nettir, Kontrollü Nüfus Olmadan Ülkeler Büyüyemez.
O boşalan iş alanlarının yerine tabiki başka unsurlar başka başka milletler getirildi, üretim daraldı, düzen o dönem sarsıldı.
İnşaat işlerini yapacak işçi bulunamadı.
Yani hem insanlık adına bir vefasızlık yaşandı, hem de bu ülkenin toplumsal dengeleri 3. Dünya ülkelerinden gelen insanlarla garip bir durumun içine evrildi.
Vurguluyorum !
Türkiye kökenli can kardeşlerimiz bu adada “Göçmen” veya "Yerleşik" değil, bu ülkenin mayasıdır.
Onların alın teriyle KKTC’nin yolları döşendi, evlerimiz yapıldı, tarlalarımız ekildi.
Bugün Türkiye Kökenli Yurttaşlarımıza CTP’nin “Oy Deposu” muamelesi yapması, Dün Yaşanan Haksızlıkları Unutturamaz, Unutturmayacak !
Tarih Affetmez. Hafıza silinmez.
Bir gün o gemilerden gözyaşıyla uğurlanan anaların, babaların ve çocukların hikayesi yeniden haykırılacaktır.
“Süpürge Operasyonu”nun yarattığı acı, unutturulmak istense de bizim vicdanımızda yaşamaya devam edecektir.