Özdenefe, Kuzey Kıbrıs’ta kadınların fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddete maruz kalmaya devam ettiğini, 2025’in ilk 10 ayında polis kayıtlarına 879 şiddet şikayetinin yansıdığını hatırlatarak, kayıtlara geçmeyen çok daha fazla vaka bulunduğunu ifade etti. Bu tablonun yapısal sorunların ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinliğini gösterdiğini belirtti.
Yalnızca cezai yaptırımların yeterli olmadığını söyleyen Özdenefe, eşitlik temelli politikaların, kurumlar arası güçlü koordinasyonun ve önleyici mekanizmaların hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekti. Bu nedenle TOCED’in derhal tam teşekküllü olarak açılmasının kritik bir gereklilik olduğunu ifade etti.
Özdenefe, dijital taciz ve elektronik takip gibi yeni şiddet türlerinin arttığına dikkat çekerek, modern ihtiyaçlara uygun destek sistemlerinin geliştirilmesi gerektiğini belirtti. 7/24 erişilebilir psikolojik ve hukuki destek mekanizmaları, elektronik izleme sistemleri ve dijital acil bildirim hatlarının güçlendirilmesinin önemine işaret etti.
Okullarda toplumsal cinsiyet eşitliği, şiddetsiz iletişim ve dijital güvenlik eğitimlerinin artırılmasının, şiddetin temel nedenlerine erken yaşta müdahale imkânı sağlayacağını söyleyen Özdenefe, kadına yönelik şiddetle mücadelenin demokratik değerleri ve toplumsal adaleti güçlendirdiğini vurguladı.
Açıklamasında, “Her kadın güvenli bir yaşam hakkına sahiptir” ifadelerine yer veren Özdenefe, dayanışmanın büyütülmesi ve ortak bir iradeyle hareket edilmesi gerektiğini belirterek, eşit ve güvenli bir gelecek için toplumun tüm kesimlerini ortak mücadeleye çağırdı.






