BAKÜ-Serdar Şengül
"Əbədi Birlik" Gençlik Kamu Birliği Başkanı Şahin Aliyev, Kıbrıs Türk’e yaptığı özel açıklamalarda Rusya Federasyonu'nun Yekaterinburg kentinde Azerbaycanlılara karşı gerçekleştirdiği şiddet olaylarını sert şekilde kınadı ve yaşananları “devlet düzeyinde planlanmış bir suç” olarak nitelendirdi.
“Bu sadece bir hukuk ihlali değil, açık bir siyasi ve etnik terör eylemidir”
Aliyev, Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) tarafından düzenlenen baskınlarda sivillerin acımasızca katledilmesi ve işkenceye uğramasının, Rusya’nın etnik ve dini azınlıklara karşı yürüttüğü sistematik şiddet politikasının bir göstergesi olduğunu ifade etti:
> “Bu olaylar münferit değil. Baskılar artık doğrudan devletin resmi kurumları eliyle uygulanıyor. Bu, emniyet güçleri adı altında gerçekleştirilen bir etnik temizliktir.”
"Gence ve Yekaterinburg: Farklı şehirler, aynı zihniyet"
Aliyev, beş yıl önce Ermenistan’ın Azerbaycan’ın Gence şehrine düzenlediği füze saldırıları ile bugün Rusya'nın Yekaterinburg’da gerçekleştirdiği operasyonlar arasında içerik olarak fark olmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
> “İki olayda da amaç aynıdır: korku yaymak, sivilleri hedef almak ve Türk kimliğine sahip insanları sindirmektir.”
"Müttefiklik Bildirgesi sorgulanmalı"
22 Şubat 2022 tarihinde imzalanan Azerbaycan-Rusya Müttefiklik Bildirgesi’ne de dikkat çeken Aliyev, bildirinin 40. maddesinde diasporaların korunacağı, insani ilişkilerin destekleneceği yönünde taahhütler bulunduğunu hatırlattı ve şu soruyu yöneltti:
> “Eğer gerçekten müttefiksek, bizim vatandaşlarımıza gece baskınlarıyla işkence yapılması bu ittifaka ne kadar uygundur?”
"Skinhead'lerden polise: Baskının yeni yüzü"
Şahin Aliyev, geçmişte milliyetçi grupların gerçekleştirdiği şiddetin artık doğrudan devletin güvenlik güçleri tarafından yapıldığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
> “Artık sokaklardaki radikallerin yerini devletin resmi üniformalı güçleri aldı. Bu da gösteriyor ki, baskı ve şiddet artık sistemli ve yasal bir araç haline getirilmiş durumda.”
Aliyev, son olarak Azerbaycan kamuoyuna sessiz kalmamaları çağrısı yaparak, Rusya'da planlanan tüm kültürel etkinliklerin iptal edilmesi ve uluslararası platformlarda bu konunun gündeme taşınması gerektiğini vurguladı.





