Sessiz Öfkenin Asıl Adı: Yorgunluk

Son zamanlarda kendinizi herkese karşı daha tahammülsüz mü hissediyorsunuz? En sevdiklerinize bile “artık yeter” dediğiniz anlar çoğaldı mı? Aslında bu, yalnızca öfkenin değil, derin bir yorgunluğun işaretidir. Çünkü bazen öfke, sessizce biriken tükenmişliğin en görünür halidir. Biz çoğu zaman “öfkeliyim” deriz ama aslında demek istediğimiz şey şudur: “Artık dayanamıyorum.”

Abone Ol

Sessiz öfke, dışa taşmayan ama içimizde büyüyen bir gerilimdir. Bağırmaz, çağırmaz; ama bedenimizde kendini belli eder. Uyuyamadığımız gecelerde, sıkışan nefesimizde, sürekli diken üstündeymiş gibi hissettiğimiz o anlarda aslında bu sessiz öfke konuşur. Biriktirdiğimiz stres, yorgunluk ve duygusal yükler, sonunda en küçük şeyle bile tahammül edemediğimiz bir noktaya taşır bizi.

Yorgunluk ve öfke birbirine çok benzer iki haldir. Yorgunken tahammül eşiğimiz düşer, enerjimiz azalır, dünyayı daha tehditkâr görmeye başlarız. Küçük bir yanlış anlaşılma bile kocaman bir problem gibi gelir. Yorgun beyin, tıpkı kırmızı ışıkta bekleyen bir araba gibidir: hazırda bekler, en ufak sarsıntıda harekete geçer. Bu yüzden yorgun olduğumuzda, öfkemiz de kolayca tetiklenir.

Yorgunluk sessizleştirir; öfke ise içe kapatır. Yorgunken enerjimizi korumaya çalışırız, öfkeliyken duygularımızı bastırırız.

Her ikisi de sinir sistemimizde biriken yükü artırır. Beden bir noktada artık “yeter” der kimi zaman baş ağrısıyla, kimi zaman uykusuzlukla, kimi zaman da ani bir patlamayla. Bastırılmış öfke bedende yankı bulur. Çünkü ifade edemediğimiz her duygu, kendine başka bir yol bulur. Unutmamak gerekir: Öfke kötü bir duygu değildir; ama ifade edilemediğinde, başka kılıklarda karşımıza çıkar.

Peki bu halden nasıl çıkabiliriz?

· İlk adım, adını koymak. Gerçekten neye kızdığını sormak: Karşımdaki insana mı, yoksa kendi yorgunluğuma mı?

· İkinci adım, yorgunluğu kabul etmek. “Artık gücüm kalmadı” diyebilmek zayıflık değil, insani bir farkındalıktır.

· Son olarak, mola vermek. Dinlenmek yalnızca uyumak değildir.

Kısa bir yürüyüş, derin bir nefes egzersizi, sessiz bir an bile sinir sistemine “artık güvendesin” mesajı verir.

Bazen en çok bağıran, aslında en çok yorulandır. Eğer kendini sık sık “artık dayanamıyorum” derken buluyorsan, bu cümle sana bir şey anlatıyordur: “Dinlenmeye, anlaşılmaya ihtiyacım var.” Öfke kötü değildir; sadece sana “kendine dön” demenin başka bir yolunu bulmuştur. Belki de hatırlaman gereken tek cümle şu: Sürekli sinirli değilim, sadece çok yoruldum.