Erhürman’dan Oskarlık Performans
“Ayinesi İştir Kişinin Lafa Bakılmaz”
Ziya Paşanın bu meşhur lafını her fırsatta dile getiririm.
Sayın Tufan Erhürman, son konuşmasında “Ben Toprak’ımdan vazgeçmem diyerek evladının adını maalesef kendi siyasetine alet etme demogojisi göstermiştir.
Yazık,
Sayın Erhürman, bu zavallı siyasi aklı size kimler veriyor, siz toprağınızdan geçen aylarda yapılan AKEL Kongresinde çoktan vazgeçtiniz.
Kıbrıs Türkünün aklıyla alay etmeyiniz.
AKEL’in geçen aylardaki kongresinde gözünüzün içine baka baka Sizlere Askersiz, Garantisiz, Topraksız, Onursuz bir Kıbrıs vaad edildi.
Sizlerde bu MANİFESTOYU ayakta alkışladınız.
AKEL’i “Selamlıyorum” dediniz.
Cumhurbaşkanlığı Kampanya açılışınızda, Siyaset Eskisi Komik Kalabalığınızla “Kıbrıs Türk halkı ve bu ülke yeniden kendiyle gurur duyacak” diyerek sahneye çıktınız, ancak sizin bu samimiyetsiz sözleriniz, gerçekte birer politik makyajdan ibarettir.
Neden Kampanya Başlangıç Tarihinizi Şanlı ve Onurlu 8 Ağustos Erenköy Direnişinin Tarihi Değilde,
Erenköy’e Rum Saldırılarının Azdığı Tarih Olan 7 Ağustos Olarak Belirlediniz.
Kime Neyin Mesajını Veriyorsunuz !
Gayet Net, Gayet Açıktır.
Bilahere, Şanlı 20 Temmuz Barış Harekatımızı Kutlamayan,
1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramımızı Kutlayamayan Bir Siyasi Anlayış Kıbrıs Türkünün Gurur ve Onurundan Bahsedemez…
Sayın Erhürman’ın bugüne kadar izlediği çizgi ve partisi CTP’nin yıllardır sürdürdüğü tutum, bu “gurur” söylemini yerle bir eden çıplak bir ikiyüzlülük tablosudur.
CTP, Rum tarafının baş aktörü Yoldaşları AKEL ile aynı siyasi hedefi savunmaktadır., ASKERSİZ ve GARANTİSİZ bir KUZEY KIBRIS.
Bu konu yalnızca güvenliğimizden feragat değil, aynı zamanda Türkiye’nin garantörlüğünü tarihe gömerek, Kıbrıs Türk halkını Rum çoğunluğun faşist ve katil ruhlu insafına terk etmek demektir.
Sayın Erhürman’ın, “toprağımdan vazgeçmem” derken, müzakere masasında AKEL tezleriyle yan yana durması, siyasetteki en ağır suçlardan biri olan millete karşı dürüst olmama halidir.
Federal çözüm masalını yıllardır pazarlayan CTP, “siyasi eşitlik” gibi süslü ama içi boş kavramlarla, toprak ve egemenlik tavizlerini halkın önüne “barış” ambalajında koyuyor.
YEMEZLER GARDAŞIM…
AKEL, TDP ve Marjinal Solculara Başka Oynuyorsunuz,
Kapalı Kapılar Ardında Onlara Başka Konuşuyorsunuz.
Türkiye, TMT ve UBP’lilere Başka Konuşuyorsunuz…
Bu omurgasız siyasetle gerçekte yapılan ise halkın geleceğini Rum kesiminin siyasi projesine zimmetlemektir.
Bugün sahneye çıkıp milliyetçi nutuk atan Erhürman ve partisi dün ve bugün Rum’un askersiz-garantisiz çözüm hedefini partisi CTP ve Yoldaşı AKEL ile alkışlayan adamdır.
Bu tam bir Makyevelizimdir,
HEDEFE GİDENE KADAR HER ŞEY VE HER YOL MÜBAHTIR
Sizin siyasi söylemleriniz yalnızca tutarsızlık değil, alenen ikiyüzlülük ve siyasi samimiyetsizliktir.
Sayın Erhürman’ın “gurur” vaadi, halkın milli hassasiyetlerini istismar eden bir araçtır.
CTP ve lideri, milli davayı koruma iddiasında bulunamaz, bulunmaz, çünkü izledikleri yol, Rum’un şartlarını kabul eden bir teslimiyet yoludur.
Bu yolun sonunda gurur değil, kimlik kaybı, toprak kaybı ve çocuklarımızın geleceğinin yok edilmesi vardır.
Halkın aklıyla alay eden bu siyaset, milli iradenin değil, Rum siyasetinin tam bir taşeronluğudur.