Seçim Hazırlıkları ve Manifesto
Çeler, genel seçimler için kendi adaylarını belirlemeye başladıklarını belirtti:
“Genel seçimler için, kendi adaylarımızı belirlemeye başladık, toplumun beklentisini karşılayabilecek
bir listeyle toplumun karşısına açılmaya niyetimiz var. Manifestomuzu hazırladık ve yakın zamanda
yapacağımız çalışmayla topluma duyuracağız. Ancak hepsinden önce nüfus politikamızı yenilememiz
gerek; nüfusu bilmemiz gerek ve bununla birlikte, eğitimde, sağlıkta, trafikte, tarımda, üretimde,
sanayide, ticarette neler yapabileceğimiz hususunda bir anda bizim hükümete gelip bunları yapıp
manifestolarımızı da nüfusa göre düzenleyip ileriye taşımak gerek.”
Çeler, nüfus politikası çerçevesinde öncelikli alanların eğitim, sağlık ve ekonomik yönden ulusal
sermayenin güçlendirilmesi olduğunu vurguladı:
“Nüfus politikamızı yaptığımızı varsaysak ne yapmamız gerektiği konusundaki en elzem şeyler eğitim,
sağlık ve ekonomik yönden ulusal sermayenin güçlenmesidir. Güçlenince adil vergi toplama sistemiyle
toplanacak olan vergide de sağlık ve eğitimde atılacak adımları TDP kendisine göre belirlemiştir.”

Eğitim, Sağlık ve Sanayiye Yönelik Planlar
Çeler, özel gereksinimli çocukların eğitimi ve sağlık alanındaki planlara dair şunları söyledi:
“Özel gereksinimli çocukların eğitimde neler yapılacağı sürekli istatistikler hazırlanıyor. Sağlıkta neler
yapılacağı da önümüzde artık. Sanayinin teşviklendirilmesi ve güçlendirilmesi adına paranın içeride
kalacağı yöntemler izlenmeli. Alanlarda yerel iş gücünün kullanılabilmesi için sosyolojik olarak gerekli
adımlar atılmalı ve gençlerin kendilerini güvende hissedebileceği, işverenlerin de yerel iş gücünü
taşıdıkları için sermaye gücünü artırması en önemli işlerimizden olacak.”

Ayrıca genel sağlık sigortasının önemine değinen Çeler:
“Genel sağlık sigortası hayata geçirilerek daha huzurlu bir sağlık sistemi oluşturulacak ve sağlık
çalışanları hak ettikleri değeri alacak. Bunun yanı sıra halkımızın sağlığını ilerletmek için çalışmalarımız
olacak.”

Ekonomi ve Tarım Politikaları
Çeler, et ve süt ürünleri fiyatlarının düşürülmesi için tarımda yapılacak üretim politikalarına dikkat
çekti:
“Et ve süt ürünleri fiyatlarımız yüksek. Bunun temel değişimi ve ucuzluğu sağlamak adına tarımda
yapılacak üretim politikalarıyla fiyatlar düşürülebilir. Hayvanların kullandığı en faydalı yem soya
fasulyesidir ve burada üretilebilir. Lefkoşa Türk Belediyesi bu konuda başarılı olmuştur. Burada

üretilirse, ürün daha ucuza mal edilecek ve ithalat masrafı olmayacağı için girdi maliyeti düşecek. Et
ve süt ürünleri fiyatları düşecek, restoranlarda da fiyat düşüklüğü olacak. Bu da alım gücünün artması
demektir. Sanayinin güçlenmesiyle elde edilecek vergi ve gelir ile vatandaşın maaşlarına ve gümrük
vergilerinde indirimler yapılacak ve hayatın kolaylaşması sağlanabilir.”

Topluma Güven ve Can Güvenliği
Çeler, toplumun güvenlik kaygılarına da değindi:
“Toplumun her kesimine güven hissettirmek istiyoruz. Bu ülkede güvenlik sorunu var; cinayetler ve
hırsızlık olayları hat safhaya ulaştı. Muhaceret işlemi yapılmadan Ercan Havalimanı’ndan ülkeye bir
sürü kişi girdi. Bunlar bizi tedirgin ediyor ve önüne geçmek esas olan. Biz bunları çalışıyoruz; bu
toplum gece yattığında rahat uyuyamıyor, can güvenliği, göç eden gençler için evlat hasreti ve can
güvenliği endişesi var. TDP de buna hazırlık yaptı ve erken seçimi bekliyoruz.”

Çeler, cumhurbaşkanlığında çıkan sonucun hükümete olan güvensizliğin göstergesi olarak
değerlendirerek Ulusal Birlik Partisi’ne seslendi, “Genel seçimlerde cesaretiniz varsa hodri meydan”
dedi. Çeler mevcut hükümetin yetersizliğini de eleştirdi:
“UBP-YDP-DP hükümetidir. Hükümette görev yapan bu partiler kavga ediyor ve bu da tuttukları
bakanlıklar ve hükümete yansıyor. Hükümet topluma hizmet edemiyor. Cumhurbaşkanlığında çıkan
sonuç, hükümet ortaklarına güvenin bitmiş olduğudur. Toplum ‘bu hükümete inanmıyoruz’ demiştir.
UBP yaşadığı sorunları hükümete yansıtacak ve toplumu yönetememeye devam edecektir.”

Cumhurbaşkanlığı ve Parti İşbirliği
Çeler, 19 Ekim’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçim sürecini ve TDP’nin tutumunu şöyle açıkladı:
“Kendi adayımızla mı çıkalım yoksa bir ortak adayla mı çıkalım konusunda yılın ilk ayında toplandık ve
parti meclisi toplumun sesini dinledi. Toplum bizden birliktelik görmek istedi. 2020 yılında yaşanan
travmalar bizi endişeye sevk etti, ancak topluma sırt çevirmedik. Ersin Tatar gibi bir
cumhurbaşkanından kurtulmanın vakti geldi noktasında hareket etmek zorundaydık. CTP adayı Tufan
Erhürman ile neler yapabileceğimizi konuştuk. CTP-TDP bu seçimde bir birliktelik yaratarak genel
seçimlerde ayrı listelerde ama birbirimizle kavga etmeden, sanki hükümet ortağıymışız gibi hareket
etme ve belediye seçimlerinde de iş yapan belediyelerle bunu çoğaltıp topluma hizmet etme imkanını
araştırdık. Topluma inanıyorum ki bunu gösterdik.”

Lefkoşa’da Alacak-Verecek Kavgası: Bir Kişi Gözünü Kaybetme Riskiyle Karşı Karşıya
Lefkoşa’da Alacak-Verecek Kavgası: Bir Kişi Gözünü Kaybetme Riskiyle Karşı Karşıya
İçeriği Görüntüle

Çeler, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda TDP’nin risk almadığını ve toplum için fedakarlık
yaptıklarını belirtti:
“TDP olarak cumhurbaşkanlığında aday çıkartıp risk almak istemedik. 2020 seçimlerinde bu
sorumluluk yerine getirilmediği için 5 yıl kaybedildi. Seçimlerde Erhürman’ın kazanmasıyla sevinç ve
yorgunluk yaşadık. Şimdi bundan sonrası önemlidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte kapıları
kolaylaştırma ve Kıbrıs meselesiyle ilgili hususlarda güven yaratıcı önlemler alınacaksa, okullarda hızlı
karar verebilecek ve onunla eşgüdümlü çalışabilecek bir hükümetin oluşması bizlere büyük görev
düşürür.”

Toplum Var Olmak İstiyor
Çeler, toplumun kendi devletine sahip çıkma ve uluslararası alanda yerini alabilme arzusuna dikkat
çekti:
“Toplum kendi devletine sahip çıkıyor ama bu devletin uluslararası camiada yerini alabilmesi için BM
parametreleriyle birlikte kucaklaşmak istiyor ve bu toplum var olmayı istiyor.”