Konferansta Kıbrıs Türk halkının tarihsel mücadelesi, Doğu Akdeniz’deki stratejik dengeler ve KKTC’nin geleceğine ilişkin yol haritası ele alındı. Zorlu Töre, Kıbrıs davasının bir beka meselesi olduğunu vurgulayarak, geçmişten bugüne verilen mücadeleyi detaylarıyla anlattı.
“Türk askeri adada misafir değil, ev sahibidir”
Konuşmasında Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığı saldırıları, 1963-74 döneminin acılarını ve göçmenlik yıllarının zorluklarını aktaran Töre, Türk milletinin Kıbrıs’taki varlığını büyük bedeller ödeyerek sürdürdüğünü ifade etti.
1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nın arka planını da paylaşan Töre, o tarihi günü şu sözlerle anlattı:
“20 Temmuz sabahı Beşparmak Dağları’ndan Türk ordusu geçti hücuma. ‘Ya Allah, Bismillah, Allahu Ekber!’ nidalarıyla. O gün Türk askeri geldi ve artık geri dönmeyecekti.”
Türkiye’nin garantörlük hakkının ve Ada’daki Türk askerinin varlığının vazgeçilmez olduğunu belirten Töre, şu ifadeleri kullandı:
“Bu topraklar aziz şehitlerin ve kahraman gazilerin bize emanetidir. Türk askeri bu adadan çıkmayacak. Misafir değil, ev sahibidir. Garantörlük kalkamaz, Türk askeri adadan gitmez.”
Bu sözler salondan büyük alkış aldı.
“KKTC bizim milli devletimizdir, vazgeçmeyiz”
Konferansın sonunda katılımcılara KKTC’nin bağımsızlığına ve egemenliğine sahip çıkma çağrısı yapan Töre, şunları söyledi:
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bizim milli devletimizdir. Bu devleti bize kimse hediye etmedi. Biz bu bedeli canımızla, kanımızla ödedik. Asla vazgeçmeyeceğiz.”
Zorlu Töre, konuşmasıyla hem Kıbrıs davasının tarihsel derinliğini hem de geleceğe yönelik kararlılığı bir kez daha vurguladı.






