Trump’ın ilk kez elçisi üzerinden adaya yönelik mesaj vermesi, Washington’ın yeni bir Kıbrıs planı hazırladığı iddialarını gündeme taşıdı.
Rum ve Yunan tarafı, olası bir planda Ukrayna örneğindeki gibi toprak tavizlerine zorlanmaktan çekiniyor. ABD’nin federasyon yerine iki devletli çözüm arayışında olabileceği konuşulurken, bazı Rum uzmanlar ise Kıbrıs’ın Trump’ın ilgisini çekecek kadar “kriz” niteliği taşımadığını savunuyor.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın Yunan Kathimerini gazetesine verdiği röportaj, bölgedeki dengeleri yeniden gündeme taşıdı. Barrack, Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde Kıbrıs meselesini “sağlıklı bir vücuttaki apse” olarak nitelendirerek dikkat çeken bir benzetme yaptı. Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın Doğu Akdeniz’de Türkiye ile Yunanistan’ı birbirine bağlayacak “yeni bir düzen” istediğini söyledi.
Bu açıklamalar, hem Atina’da hem de Rum yönetiminde soru işaretlerine yol açtı. Şu ana kadar Kıbrıs konusunda doğrudan bir değerlendirme yapmayan Trump’ın, ilk defa büyükelçisi aracılığıyla mesaja benzer ifadeler kullanması, “Washington yeni bir plan mı hazırlıyor?” tartışmalarını gündeme taşıdı.
Endişenin temelinde ise Ukrayna örneği var. Hem Yunan hem de Rum tarafı, ABD’nin olası bir planda tarafları toprak tavizlerine zorlayabileceği ihtimalinden rahatsız. Ayrıca federasyon yerine iki devletli çözüm modelinin Washington’da dillendiriliyor olabileceği yorumları yapılıyor. Trump’ın Yunanistan’a danışmadan tek taraflı bir plan sunma ihtimali de Atina ve Lefkoşa’da tedirginlik yaratıyor.
Buna karşılık bazı Rum uzmanlar, adadaki durumun “kriz niteliği taşımadığı” görüşünde. Bu nedenle Kıbrıs meselesinin Trump’ın ilgisini çekmeyebileceğini savunan uzmanlar, olası bir girişim için “işe yaramaz” yorumunda bulunuyor.
