Tufan Erhürman’ın "Crans Montana’da Kaldığımız Yerden Devam Edimelidir” Sözü Zirvedeki Guterres Belgesine Sessiz Onaydır

Abone Ol

Sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar Sürekli Vurguluyor...

"Rum her masaya oturduğumuzda aldıklarını cebe koyup, masadan keyfine göre kalktı."

Bugüne kadar görüşmelerde ne kazandık ! KOCA BİR HİÇ ,

insan hakkı olan ulaşım hakkımız bile engelleniyor.

Söyleme Bakınız, Sayın Tufan Erhürman Sözde Federasyon Adına "Askersiz ve Garantisiz Kıbrıs’ı" Guterres Belgesini Onaylayarak Sessizce Kabul Ediyor

Federasyonu Kabul Adına AKEL'le Gizli Ajandası ve Nihai Hedefi da Budur. Söylem ve Eylem Birliğine Bakınız,

AKEL'in kongresindeki "ASKERSİZ GARANTİSİZ MANİFESTOSU" CTP'li VEKİLLER TARAFINDAN ALKIŞLANMIŞTIR, SAYIN ERHÜRMAN TARAFINDAN BU MANİFESTOYU OKUYAN AKEL SELAMLANMIŞTIR.

2017’de Crans-Montana’da masaya konan Guterres Belgesi, Kıbrıs Türk halkı açısından büyük bir tehlikenin adıdır. Belgede açıkça garantörlüğün kaldırılması, Türk askerinin adadan çekilmesi vardır.

Başta Güzelyurt ve Lefke köyleri olmak üzere Erenköy, Taşköy, Ömerli, İkidere, Serhatköy, Kalkanlı, Akçay, Kozan, Kılıçarslan, Karpaşa, Özhan, Alayköy, Kırklar, Güvercinlik, Ercan, Akdoğan, Maraş, Dipkarpaz ve Yeniernköy’ün ilk aşamada Rumlara verilmesi ve TOPRAK ORANIMIZIN TAM ÜÇTE BİRİNİN Rum'a verilmesi, yüzde 28,5’e düşürülmesi öngörüldüğüne dair haritalar dolaşıyordu.

Rum müzakereci Mavroyannis’in kendi ifadeleriyle, “Guterres belgesi garantilere son veriyor, Türk askerini çıkarıyor, Omorfo’yu Rumlara veriyor.”

Rum tarafı, her zamanki taktiğiyle bu belgeyi de o an için reddetti.

Neden ?

Çünkü nihai amaçları Kıbrıs Türkünü azınlık statüsünde Rum’a yama yapmaktır.

İlk Öncelik Budur, Gerisi Kendiliğinden Gelecektir.

Aldıklarını cebe koymak, süreci tıkamak, zaman kazandıktan sonra ise “kaldığı yerden devam” diyerek daha çok taviz koparmak.

BUGÜN RUM LİDERLİĞİNİNDE, TIPKI TUFAN ERHÜRMAN GİBİ “Guterres belgesi temelinde görüşmeler başlamalı” çağrısı işte bu taktiğin güncellenmiş halidir.

Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın New York zirvesi sonrası ortaya koyduğu “tanınma olmadan görüşme olmayacak” ve “iki devletli çözüm” ilkeleri, milli politikanın temelidir.

Buna rağmen sayın Erhürman, bu çizgiye mesafe koyarak, Türk askerinin varlığını ve garantörlüğü tartışmaya açmaktadır.

Tufan beyin Sessizlik ve Belirsizliği, aslında Rum tarafının istediği zemine dolaylı destek anlamına gelmektedir.

1963–1974 döneminde uluslararası anlaşmalar kağıt üzerinde kalmıştır, Türk halkı BM’nin, İngiltere’nin ve tüm Dünyanın gözü önünde Rum katliamlarına karşı yalnız bırakılmıştır.

O yılların tecrübesi, bugün hala hafızalardadır.

İşte bu yüzden, Guterres belgesine sessiz onay veren Tufan Erhürman’nın siyasi söylemi, halkın güvenliğini yeniden Rum çoğunluğun insafına terk etmek demektir.

Sayın Cumhurbaşkanımızı Ersin Tatar'ın MİLLİ ÇİZGİSİNDEN KOPMAK, KKTC’nin güvenliğini ve geleceğini tehlikeye atmaktır.

Cumurbaşkanlığı Seçimlerinde Gerçek Olan Geleceğimizi Oylayacağımızdır. Gerisi Lafügüzaftır.