“Bugün hepimizin umutla beklediği bir gün”
Çeler, bugün gerçekleşecek olan Hristodulidis–Holguín–Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman üçlü toplantısına büyük önem verdiklerini belirterek şunları söyledi:
“Bugün hepimizin umutla beklediği bir gün. Hristodulidis–Holguín–Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman üçlü toplantısı... Kıbrıs sorununda ivedilikle bir müzakere ortamının oluşmasını bekliyoruz. Bir an önce müzakere ortamının oluşması ve iki tarafın uygun zemini yaratmasını umuyoruz.”
Çeler, Kıbrıs’ta çözüm için yeniden diyalog sürecine girilmesinin hem bölgede yaşanan gelişmeler hem de Kıbrıslı Türklerin ihtiyaç duyduğu çözüm açısından zorunlu olduğunu ifade etti.
“Zemin var: Berlin’de netleşen Guterres çerçevesi elimizdedir”
Çeler, herkesin sıkça Crans-Montana’dan söz ettiğini, ancak en son kalınan noktanın Berlin konferansı olduğunun altını çizdi:
“Aslında bir zemin var. Crans-Montana’dan sonra Berlin’de, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in çerçevesinin netleşmiş şekli elimizdedir. Berlin Konferansı’ndan sonra ortaya çıkan çerçeve üzerinde müzakerelere başlanacaksa, ciddi bir yol alma kapasitesine sahip bir süreç önümüzde duruyor. Geçmişteki pek çok uzlaşının yanında buna da önem verilmesini istiyoruz. En son kalınan nokta Berlin Konferansı’ydı.”
Çeler, bugünkü görüşme de dâhil olmak üzere, liderlerin birbirleriyle atışmak, suçlamak ve güven kaybını büyütmek yerine yapıcı bir dille diyalog kurup müzakereleri bir an önce başlatmaları gerektiğini vurguladı.
“Belirsizlik Berlin’de ortadan kalktı; oradan devam edilmeli”
Çeler, Siyasi Partiler Konseyi toplantısında Cumhurbaşkanı’na Berlin Konferansı’nı sorduğunu hatırlatarak, Crans-Montana öncesi ve sonrası yaşanan çerçeve tartışmalarına değindi:
“Crans-Montana’da Guterres çerçevesinin bir Türk tarafının anladığı şekli, bir de Rum tarafının anladığı şekli vardı. Berlin’de Guterres çerçevesinin ne olduğu, 6 maddelik çerçevenin netliği ortaya çıktı. Bunun üzerinden devam edilmesi gerektiğini savunuyorum. Crans-Montana’daki belirsizliğin ortadan kalktığı Berlin Konferansı’ndan devam etmemiz gerekiyor. Berlin’de kalınan nokta, Guterres çerçevesinin netleşmiş hâliydi.”
“Ön şartlara dayalı müzakere olmaz; güven yaratan bir yol izlenmeli”
Çeler, Siyasi Partiler Konseyi toplantısında Guterres çerçevesinin kaldığı yerden devam edilmesi gerektiğini Cumhurbaşkanı’na ilettiğini hatırlatarak, Cumhurbaşkanı Erhürman’ın ortaya koyduğu 4 maddenin “ön şart” olarak kodlanmasına karşı çıkmasının TDP açısından çok önemli olduğunu vurguladı:
“Guterres çerçevesinin kaldığı yerden devam etmesini Siyasi Partiler Konseyi’nde iletmiştim. Erhürman’ın sunduğu 4 maddenin ‘ön şart’ olarak kodlanmaması gerektiğini söylemesi, TDP için çok önemli. Yıllardır, ön şartlara dayalı bir müzakere sürecinin olmaması gerektiğini savunduk biz çünkü.”
Çeler, güven kırmak yerine güven yaratan, yapıcı bir yol izlenmesi gerektiğini vurgulayarak, tüm tarafları ciddi bir inisiyatif almaya çağırdı.
“AB ile ilişkilerdeki gerileme kalıcı hâle gelmemeli”
Açıklamasında, Kıbrıslı Türklerle Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerde yaşanan gerilemeye de dikkat çeken Çeler, şu ifadeleri kullandı:
“Tüm tarafların ciddi bir inisiyatif almasını bekliyoruz. Kıbrıslı Türklerle olan ilişkideki gerilemenin Avrupa Birliği tarafından bir ‘devamlılık’ hâline gelmemesini diliyorum.”
Çeler, Kıbrıs’ta çözüm odaklı, adil ve kalıcı bir düzen için Berlin’de netleşen Guterres çerçevesinden hareket edilmesi gerektiğini bir kez daha yineledi.





