Cumhuriyetçi Türk Partisi Sözcüsü ve Milletvekili Asım Akansoy’un sosyal medya paylaşımı şu şekilde:
“Tüm adayı derinden sarsan, tarihimizin en büyük yangın felaketi… iddialara göre, Limasol ve Baf’ta 12 bin hektar — yani yaklaşık 16 bin 800 futbol sahası büyüklüğünde — yeşil alan kül oldu. İki insan hayatını kaybetti. İkisi ağır olmak üzere 26 kişi yaralandı.
Ama sadece insanlar değil, çamlar, zeytinler, harnuplar da yandı. Makiler, endemik bitkiler yok oldu.
Göçmen kuşlar yollarını kaybetti.
Yaban hayvanları can havliyle kaçamadı, yanarak öldü.
Bu bir doğa felaketi değil sadece; aynı zamanda bir yönetim zaafı, bir liderlik sınavıydı.
Ve bu sınavda, “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin en tepesindekiler sınıfta kaldı.
Olağanüstü durumlar olağan tepkilerle yönetilemez.
Böyle zamanlarda beklenen, sorumluluk alan, gerekirse alışılmışın dışına çıkan, risk almaktan korkmayan bir yönetimdir.
Kıbrıs alev alev yanarken, yardım çağrısı için ne Kuzey Kıbrıs’a, hatta ne Türkiye’ye uzatılan bir el oldu.
Oysa yardım yanı başındaydı.
Uzanmaya hazır bir el, basit bir telefon uzağındaydı.
Ama olmadı.
Çünkü bazıları için egemenlik, gurur, hatta dogmatik siyasi kalıplar, doğadan da, canlıdan da, insan hayatından da önemli.
Ve bu yangın bize bir kez daha gösterdi ki:
Toprak yanarken, canlılar ölürken; ne “Kıbrıs Cumhuriyeti”, ne KKTC, ne Garantörler bir anlam ifade eder.
Çözüm için cesaret yoksa hepsi boştur.
Kıbrıs, yurdumuz yandı.
Biz sadece seyrettik.
Ve bu, yangının kendisi kadar acı verici.”





