Tosunoğlu, ''Oğlumun direktörü olduğu şirket, Merkez Bankası bina yapım ihalesine en uygun teklifi vererek, Komisyon tarafından ihaleyi kazanan firma olarak ilan edilmişti. Devletin, öngörülenin oldukça altında bir fiyata bağlanan ihaledeki kazancı oldukça fazlaydı. Anlaşılan birileri bu durumdan rahatsız oldu. Daha ihale sürecinde tuhaf şeyler yaşanmaya başlamıştı. En sonunda iş daha da ileri götürülerek itibar suikastine kadar vardırıldı.
İlgili tüm mercilerin onayından geçen ve Merkezi İhale Komisyonu tarafından incelenerek kabul edilen evraklarda sahtecilik yapıldığı iddiasıyla polis soruşturması başlatıldı. Avukatın da mahkemede dile getirdiği gibi, bu iddianın altı tamamen boştur. Konunun mahkemede netliğe kavuşturulacağından en ufak bir kuşkum yoktur.
Konuya kimisi politik kimisi başka nedenlerle pervasızca dalan ve hiçbir fikirlerinin olmadığı bir konuda ileri geri konuşanlara masumiyet karinesi ilkesini hatırlatmayı bile lüzumsuz görüyorum. Yargıcın karara bağlamadığı, henüz sonuçlanmamış bir dava hakkında bu rahatlıkla peşin hüküm ilan edenlere ne söylenebilir ki? Ayıplarıyla şimdilik baş başa kalsınlar.
Bu ülkede yıllardır şerefiyle yaşayan bir aileyiz. Onurumuza yönelik saldırılar elbette bizim için kolay katlanılabilir şeyler değil. Ama bu saldırıdan yüz akıyla çıkacağız. Bizi yıkamayacaklar.
Bu arada konuşacak çok şeyimiz birikti. Elbette konuşacağız... Çok yakında ve bütün açıklığıyla...'' açıklamasında bulundu.