Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Müjgan Öztürk, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü ile ilgili açıklamalarda bulundu. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Sağlıklı Bir Tabakla Diyabet Kontrol Altında”

Kimliksizler Derneği'nden bilgi edinme başvurusuna davet Kimliksizler Derneği'nden bilgi edinme başvurusuna davet

“Her yıl 14 Kasım, Dünya Diyabet Günü olarak kutlanmaktadır. Bugünün amacı, diyabet konusunda farkındalık yaratmak, hastalığın etkileri, önlenmesi ve yönetimiyle ilgili bilgileri geniş kitlelere yaymaktır.

Bu seneki Dünya Diyabet Günü teması, “Diyabet ve Sağlıklı Yaşam” olarak belirlenmiştir. Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF), engelleri kaldırmak ve eksiklikleri tamamlamanın önemine değinerek, diyabet tanısı alan herkesin eşit, kapsamlı, erişilebilir ve kaliteli bir tedavi ve bakıma sahip olmasının gerekliliğine vurgu yapmıştır.

Dünyada 537 milyon diyabet hastası bulunmakta olup, bu rakamın 2045 yılında 783 milyona ulaşması beklenmektedir. Her iki diyabet hastasından biri hastalığından habersizken, her dört hastadan üçü düşük ve orta gelir düzeyine sahip ülkelerde yaşamaktadır. Ülkemizde de diyabet oldukça yaygındır. KKTC Sağlık Bakanlığı'nın 2022 yılında gerçekleştirdiği tarama sonuçlarına göre, diyabet oranının %36,1 olduğu açıklanmıştır.

Diyabete neden olan en önemli etkenlerden biri obezitedir. Araştırmalar, az miktarda vücut ağırlığı kaybının bile diyabetin önlenmesinde çok büyük bir öneme sahip olduğunu ve özellikle obez ve hafif şişman bireylerde ağırlık kaybı sağlanarak diyabet riskinin azaltılabileceğini ortaya koymaktadır. Sağlıklı bir vücut ağırlığına sahip olmak, sadece diyabetin önlenmesinde değil, tedavisinde de büyük bir öneme sahiptir. Hafif şişman ve obez olan Tip 2 diyabetli bireylerde %5’lik bir vücut ağırlığı kaybı ile kan şekeri düzenlenebilir, kan basıncı ve kan yağlarında iyileşme sağlanabilir.

Diyabetten korunmanın ilk adımı, diyetimizde çeşitliliği sağlamak ve tüm besin gruplarını dengeli bir şekilde tüketmektir. Pek çok araştırma, tam tahıllardan, zeytinyağından, otlar ve baharatlardan, sebze ve meyvelerden, balık ve kuru baklagillerden, az yağlı süt ürünlerinden zengin, kırmızı et, doymuş yağ ve şekerden fakir olan Akdeniz diyetinin diyabete karşı koruyucu olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, bir Akdeniz adası olan Kıbrıs’ta Akdeniz diyetinin benimsenmesi büyük önem taşımaktadır.

Diyabetin önlenmesinde olduğu kadar tedavisinde de beslenme son derece önemlidir. Diyabetle ilişkili diyabetik ayak, diyabetik böbrek hastalığı ve retinopati gibi komplikasyonların önlenmesinde kan şekerinin kontrol altına alınması gerekmektedir. Bunu başarmak için ise yeterli ve dengeli beslenme şarttır. Bu çerçevede, öğün saatlerinin düzenli olması, sebze, meyve, tam tahıllar ve kurubaklagillere diyette yeterli miktarda yer verilmesi, posa tüketiminin artırılması, şekerli yiyecek ve içeceklerden uzak durulması, tuz tüketiminin sınırlandırılması çok önemlidir.

Unutmayın, başarılı bir diyabet yönetimi için düzenli bir yaşam tarzı kilit rol oynamaktadır. Bu doğrultuda, kişisel özellikleriniz, kan şekeriniz, fiziksel aktivite düzeyiniz ve günlük alışkanlıklarınıza özgü olarak alanında uzman bir diyetisyen tarafından hazırlanmış bireysel bir beslenme tedavi planı oluşturulmalıdır. Ayrıca, her gece 7-8 saat uyumak, yeterli su tüketmek, sigara içmemek, alkol tüketiyorsanız bunu sınırlamak ve fiziksel olarak aktif olmak, izleyebileceğiniz temel adımlardır.”