Geleceğin sanatçısı Nil Soykara’nın ilk kişisel sergisi “Barış Çığlığı” açıldı Geleceğin sanatçısı Nil Soykara’nın ilk kişisel sergisi “Barış Çığlığı” açıldı

ÖZEL HABER/DİLAN GÖLBAŞI 

Kıbrıs Türk Haber Web TV’de yayımlanan Dilan Gölbaşı’nın hazırlayıp sunduğu ‘’Kritik’’ programında, Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Doğuş Derya, ‘’Merkezi hükümetin, hak odaklı koruma politikaları geliştiriyor mu? Ülkemizde şiddet, ihmal ve istismar gibi yaşanan ciddi sosyal sorunlara uygulanan yaptırımlar ve cezalar caydırıcı mı veyahut uygulanıyor mu? ve Cumhuriyetçi Türk Partisi Hükümete gelecek mi?’’ sorularına ve birçok güncel konuya dair önemli açıklamalarda bulundu. 

‘’BİZİM İÇİN İKTİDAR, BİR AMAÇ DEĞİL, BİR ARAÇTIR’’ 

Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Doğuş Derya, Cumhuriyetçi Türk Partisi hükümete gelecek mi? Sorusuna Derya, ‘’Kesinlikle geleceğini düşünüyorum. Eğer herhangi bir müdahale ya da daha önce yaşadığımız demokrasi ayıpları yaşanmazsa evet gelecektir. Biz zaten hakla iç içe olduğumuz için insanların verdiği tepki üzerinden söylüyorum ve kamuoyu çalışmalarında Cumhuriyetçi Türk Partisinin birinci parti olduğunu göstermektedir. Bizim için iktidar, bir amaç değil, bir araçtır. Bir hizmet etme aracıdır. Şu an da hükümeti elinde tutan arkadaşlar iktidarı amaçlaştırdı. Mevki, makam ve kaynakları birilerine üleştirme üzerinden bakılıyor bu yönetim şekline... Bu ülke de varoluşsal bir sorun var, toplumun varlığı tehlikede. Açıkçası ben, bu ülkede yaşayan her bir yurttaş adına inanılmaz endişeliyim. Sermaye, eğitim, nüfus, sağlık, sanayi, kadın, çocuk, yaşlı ve emeğiyle, yok olmakla burun buruna sınandığımız bir sürecin içindeyiz. Ve bu arkadaşların bu ülkeyi kurtaramayacağı aşikardır. Çünkü, yaratılan çöküşün sorumlusu onlar! Biz Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak, yaratılan yıkımın sadece bugünün değil, ileri ki 15 yılında bir yıkımı olduğunun farkında olduğumuz için, Ciddi ve güçlü bir şekilde hükümette olmaya ve bu tahribatı kaldırabilmek için istikrarlı bir hükümet kurmaya çok ihtiyaç duyduğumuz bir noktadayız. Bir an önce erken seçim olmalıdır. Ben, Cumhurbaşkanlığın seçimlerinden de önce bir seçim olması gerektiğini düşünüyorum.’’ açıklamasında bulundu.  

‘’İNSANLAR, ŞİDDETE MARUZ KALDIĞI ZAMAN TAMAMEN ÇARESİZ’’ 

Merkezi hükümetin, hak odaklı koruma politikaları geliştiriyor mu? Sorusuna Milletvekili Doğuş Derya, ‘’Hayır ve dilimizde tüy bitti. Mesela, ülkede 0-3 yaş çocuk grubu için ücretsiz bir kreşi yok. Bu ne demek? Bu durum, özellikle kadınların iş hayatına katılımını zorlaştırmaktadır. Yurttaşlık politikası istismar edildiği için aniden KKTC yurttaşlarının sayısı artıyor ve buna paralel sosyal yardım alan KKTC yurttaşlarının da sayısı artıyor ya da ekonomik krizden dolayı kadın yoksullaşması derinleşiyor demektir. Kadın işsizliği, erkek işsizliğinin iki katı. Özellikle, genç kadınlardaki işsizlik oranı en yüksek işsizlik oranı içerisindedir. Ya da sosyal yardımı cevizcinin çuvalından dağıtır gibi kendi parti menfaatleri için ihtiyacı olamayana da bağlanılıyor ve bu üç seçenekte mümkündür. Ve bunlara ilgili hiçbir cevapta alamıyoruz. İnsanlar, şiddete maruz kaldığı zaman tamamen çaresiz. ‘’ALO İMDAT’’ hattı veya Polis ‘’155’’ aradığında telefonu açan olursa ki ben birkaç defa 155’i aradım ve cevap alamadım. O sırada can havliyle öldürülüyor olsam da arasam cevap alınamadığı için vefat etmişimdir demektir. Makamlara sorunlar yeterince ulaşamamaktadır. Biz kadınlar olarak devletten alacaklıyız derken aslında benim verdiğim verginin, benim çocuğuma, benim yaşlıma, bana, koruyucu bir politika ve kurum olarak dönmüyor olması demek, ‘’benim cebimden sen para çalıyorsun’’ demektir. Bu kadar net.’’ dedi. 

‘’BU İNSAN HAKLARI İLE İLGİLİ BİR MESELEDİR, PARTİ MESELESİ DEĞİL’’ 

Ülkemizde şiddet, ihmal ve istismar gibi yaşanan ciddi sosyal sorunlara uygulanan yaptırımlar ve cezalar caydırıcı mı veyahut uygulanıyor mu? Sorusuna Derya, ‘’ Koruyucu, önleyici politikaları yürürlüğe koyarsanız eğer cezaya daha az ihtiyaç duyarsanız. Sağlık üzerinden örnek verelim mesela; insanların temiz bir çevrede ve sağlıklı bir şekilde yaşamasını garanti altına alırsanız çok daha az kanser hastası olur, onkoloji bölümüne olan talep azalır. Şiddet konusundan örnek verirsek; toplumsal cinsiyet eşitliği ve insan hakları derslerini küçük yaşlardan itibaren eğitime entegre ederseniz o birey büyüdüğü zaman şiddete meyilli olmaz. Dolasıyla sığınma evine olan ihtiyaçta azalır. Bunları yapmak yerine sürekli ceza artırarak çözmeye çalışılmaktadır. 10 yıl önce geçirdiğimiz yasayı yürürlüğe koyamıyoruz. Çünkü, Tamamen inisiyatif alamayan, iradesiz, bütün gün kime hangi peşkeşi kime nasıl yaparım diyen bakanlar yüzünden! Bu insan hakları ile ilgili bir meseledir. Parti meselesi değildir. UBP yapsın UBP’yi alkışlayalım. Mevcut yasayı uygulasınlar alkışlayalım. Bu bir gerekliliktir ve biz bunu anlatamıyoruz.’’ ifadelerini kullandı.