Kıbrıs Türk halkı, tarihi boyunca yalnızca kendi varoluş mücadelesiyle değil; aynı zamanda dünya üzerindeki adaletsizliklere, insan hakları ihlallerine ve çevresel yıkımlara karşı gösterdiği yüksek vicdani duyarlılığıyla da onurlu bir duruşun temsilcisi olmuştur.
Bugün, yakın coğrafyamızda ve dünyanın birçok noktasında, insanlık değerlerinin açıkça ihlal edildiği; çocukların, yaşlıların, sivillerin göz göre göre katledildiği savaşlar, uluslararası hukuk kurallarının hiçe sayıldığı güç gösterileri, iklim krizinin görmezden gelindiği çevresel felaketler, her birimizi derin bir üzüntüye sevk etmektedir.
Ancak bu sessizlik karşısında Kıbrıs Türk halkı susmamıştır, susmayacaktır da.
İzolasyonlara, ambargolara ve uluslararası tanınmama gerçekliğine rağmen, Kıbrıs Türk halkı, evrensel insan haklarına, barışa ve çevresel adalete yönelik her türlü çığlığı cesaretle yükseltmeyi başarmıştır.
Bugün, bu halk;
– Kendi içinde çoğulcu demokrasiyi,
– Parlamenter gelenekleri,
– Düşünce özgürlüğünü,
– Ve en önemlisi kurumsal sorumluluk bilincini yaşatmaya devam etmektedir.
Demokrat Parti’nin Tarihsel Sorumluluğu ve Misyonu Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş’ın öncülüğünde şekillenen ideolojik temellerle yükselen Demokrat Parti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemenliğine, özgürlük mücadelesine ve uluslararası hak arayışına bugüne kadar her zeminde sahip çıkmış; bundan sonra da aynı bilinç ve kararlılıkla sahip çıkmaya devam edecektir.
DP olarak bizler, parlamentoda ve kamuoyunda her daim halkımızın sesi olduk.
Egemen eşitlik ilkesini, kendi kaderini tayin hakkını ve adalet temelinde şekillenecek bir gelecek vizyonunu kararlılıkla savunmaktayız.
Kapalı Oturumdaki Cumhurbaşkanlığı Yaklaşımına Dair Geçtiğimiz gün Cumhuriyet Meclisi’nde gerçekleştirilen kapalı oturumda, Sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’ın ortaya koymuş olduğu düşünce, değerlendirme ve stratejik yaklaşımlar, Demokrat Parti olarak bizleri memnun etmiştir.
Kıbrıs Türk halkının haklarını savunmaya yönelik bu yaklaşımların, içtenlik ve kararlılıkla uluslararası platformlara yansıtılacağına olan inancımız tamdır.
Bugün, bir kez daha dünyaya karşı duruşumuzu,
Halkımıza karşı sorumluluğumuzu,
Devletimize karşı bağlılığımızı,
ve adalet, barış, egemenlik ve çevresel duyarlılık temelinde kurulu irademizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Kıbrıs Türk halkı, bu adada yalnız değildir. Anavatanı Türkiye Cumhuriyeti ‘nin desteğiyle
ve halkımızın sesi, er ya da geç, tüm dünya tarafından duyulacaktır.