AİHM, davada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) faaliyet gösteren Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) etkin bir iç hukuk yolu olduğunu bir kez daha teyit etti. Bu durum, uzun süredir Türkiye ve KKTC tarafından savunulan hukuki pozisyonu güçlendirirken, TMK’nın mülkiyet ihtilaflarında tek yetkili mekanizma olduğunu da ortaya koydu.

TMK’nın yalnızca mal iadesi değil; tazminat ve takas gibi esnek çözüm yolları sunması, mülkiyet sorunlarına pratik ve barışçıl bir çözüm zemini hazırladığı belirtildi. AİHM ayrıca, TMK’nın tarafsızlığına ilişkin Rum kesiminin eleştirilerini de geçersiz sayarak, komisyonun adil yargılama ilkelerine aykırı hareket etmediğini hükme bağladı.

Her ne kadar başvurucunun davasında gecikmeden kaynaklı usuli bir ihlal tespit edilse de, bu durum yapısal bir sorun olarak değil, uygulamaya dair bir düzensizlik olarak değerlendirildi. AİHM, TMK’nın daha hızlı işlem yapması yönünde bir uyarıda bulundu.

KKTC’de İkamet İzinsiz Bulunan 5 Kişi Tutuklandı
KKTC’de İkamet İzinsiz Bulunan 5 Kişi Tutuklandı
İçeriği Görüntüle

Kıbrıs Vakıflar İdaresi açıklamasında, bu kararın KKTC’nin hukuk sistemine uluslararası alanda nadir görülen bir meşruiyet kazandırdığını ifade etti. TMK’nın uluslararası hukuka uygunluğunun kabulü, Rum tarafının TMK’yı bypass ederek doğrudan AİHM’e başvurma stratejisini zayıflatıyor.

Açıklamada ayrıca, Kapalı Maraş’ın statüsüne özel bir vurgu yapıldı. Kıbrıs Vakıflar İdaresi, bölgedeki tarihi ve kültürel mülklerin korunmasında merkezi bir rol oynadığını hatırlatarak, Kapalı Maraş’taki bazı mülklerin 1761 yılında vefat eden Abdullah Paşa tarafından kurulan bir vakfa ait olduğunu kaydetti. Bu bağlamda, 2000'li yıllarda Gazimağusa’daki bazı taşınmazlar için mahkemeye başvurular yapılmış, bu mülklerin Abdullah Paşa Vakfı’na ait olduğu belgelerle ortaya konmuştur.

İdare, AİHM’in bu kararının Kapalı Maraş dahil olmak üzere Kıbrıs genelinde mülkiyet sorunlarının çözümünde TMK’nın etkili bir yol olduğunu teyit ettiğini ve Kıbrıs meselesinde yeni bir hukuki denge yaratma potansiyeline sahip olduğunu belirtti.

Kıbrıs Vakıflar İdaresi, AİHM kararının hem hukuki hem de siyasi bir kazanım olduğunu vurgulayarak, kamuoyunu doğru bilgilendirme sorumluluğu kapsamında açıklamalarına devam edeceğini ifade etti.