Sevgili Dostlar...

Çanakkale destanı için ne söylesek, ne yazsak inanın az kalır.

108 yıl önce yakılan kurtuluş meşalesi Türk’ün özdeğerleri ile bütünleşerek yanmaya devam ediyor.

Bu mücadele ruhu, bu azim, inanç ve iman doğal olarak bizleri şu düşünceye sevk ediyor:

Hasım taraflarda imkan, Türk tarafında ise iman vardı.

Savaşçılık bilinci ve ruhu muharebe ortamlarında en önemli kuvvet çarpanıdır.

Sıralı harp prensipleri içerisinde de muharebelerin sonucuna kesin etki eden ve savaşçılık ruhu ile paralellik arz eden moral ve motivasyon prensibi, yani manevi hasletlerin en üst seviyede tezahür etmesidir.

18 Mart 1915’te Çanakkale’de yaşananları iyi okumak, iyi analiz etmek, kendimizi tanımak ve tarihimizi bilmek ve anlamak ve gelecek kuşaklara aktarmak ile eşdeğer anlam taşımaktadır.

Bu bağlamda diyoruz ki, Çanakkale Türk Ulusu’nun bağımsız geleceğinin bir miladıdır.

Kurtuluşun ilk adımıdır.

İnançtır, direniştir, mücadeledir.

Vatanın bölünmez bütünlüğünün ve güvenliğinin nişanesidir.

Simgedir, yaşayan bir tarihtir.

Çanakkale ve 18 Mart ruhu olmasa idi Türkiye olmazdı.

Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ön sözü ve ilham kaynağı olmuştur.

Birlik-beraberliğin en güzel örneği, tarihin ve dünyanın gördüğü en şanlı, en kahraman direniş ve destan örneği olmuştur.

İşte Çanakkale’yi geçilmez kılan da bu asil ruh olmuştur.

Türk Ulusu’nun Atatürk önderliğinde neler yapabileceğinin ve güçlü mayasının da bir kanıtı olmuştur.

18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü kutlu olsun.

Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere vatanın bölünmez bütünlüğü ve bekası uğrunda canını hiç çekinmeden verip şehitlik mertebesine ulaşan aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz.

Sağlık ve esenlikler dilerim..