Aldığımızı Veriyoruz!

Hayat pahalılığından bahsediliyor…
Artış verilecek…
Asgari ücret arttırılacak…
Peki cebimiz rahatlayacak mı?
“Ohhh be, can suyu gibi geldi” diyebilecek miyiz?
Hiç sanmıyorum….

…..

Bugün 2 Ocak…
Yani eski yılı geride bırakalı 2 gün oldu…
Az önce (sabah 10.30) bir telefon görüşmesi yaptım…
Almamız gereken birtakım eşyalar var….
Büyükçe…
Telefon ile arayıp, belli başlı ürünler hakkında bilgi almak istedim…
Telefondaki kişi: “Ahh, keşke 2 gün önce arasaydını” dedi…
“Nasıl yani ? “ diye sordum.
“Bugün itibari ile tüm ürünlere %30 zam geldi” dedi…
“O zaman hemen gelip alalım m?” diye heyecanla cümleme devam ettim ki cümle yarıda kesildi…
“Maalesef, tüm etiket fiyatları değişti” diye cevap geldi…
“Şimdi de gelseniz, yarın da gelseniz, zamlı alacaksınız”…
2000 TL olan yatak, 3000 TL oldu diye de ekledi…
Teşekkür ettim ve kapattım….

……

Şimdiiiii….
Aldık mı artış? 
Yok hala almadık…
Peki aldığımız bu artış, bizim cebimize mi girecek?
Onun da cevabı koca bir “Hayır” 
Aldığımızı veriyoruz…
Hatta… Aldıklarımız yetmiyor, eksilere düşüyoruz, kredi kartlarına sarılıyoruz…
Nereye kadar böyle gider bilmiyorum..
Ev almak isteyen gençler…
Üniversite hayali kuranlar…
Bakacak küçük çocuğu olanlar…
Liste uzar da gider…
Bir umut kapısı açılır mı?
Yoksa ümitsizlikle, marketlerden ağlamayı beğenmeyen suratlarla çıkılır mı….