Hem Dünya’da hem de ülkemizde, sürekli gündeme getirilen bir kelime grubu var: “Kadın-Erkek Eşitliği”

Hep söylüyoruz “Kadın ve Erkek Eşittir”…

Peki gerçekte bu böyle mi?

Doğrusunu söylemek gerekirse, hayır değil…

Pek çok alanda bu durumdan bahsedebiliriz ama şüphesiz ki konuşulması gereken en önemli konulardan biri de “Hamilelik -Doğum Süreci ve Sonrası”…

Çocuk sahibi olmak; özellikle günümüzde, hem maddi hem de manevi açıdan zorlukları beraberinde getiriyor…

Dünya’nın en güzel duygusu olmakla beraber, devlet politikalarının aile yaşamını destekler nitelikte olmaması, ülkemizdeki bebek ve çocuk sorumluluğunu kat ve kat artırıyor…

Çalışmak zorunda olan anne ve baba, bebeklerini nene ve dedeye bırakmak durumunda kalıyor…

Nene ve dede bakabiliyorsa; bu da anne ve babalar için büyük şans aslında…

Eğer bakamıyorsa; mecburen, bebeklik çağından itibaren; yüksek fiyatlı kreşlerin kapısı çalınıyor…

Bir yandan da lohusalık sürecini yaşayan anne, babanın iş yaşamına devam etmesi ile birlikte, pek çok sorumluluğu üzerine almış oluyor…

Yorgun hamilelik sürecine bir de sonrası eklenince, kadının üzerinde yük , inanılmaz ağırlaşıyor…

…..

Malum, ülkemizde, sürekli bir seçim telaşı yaşanıyor…

Her parti kendi hedeflerini açıklayan ve uzun maddelerden oluşan broşürler basıyor…

Peki kaçı, yukarıda bahsedilen durumlara değiniyor?

…..

 

Dünyanın en genç başbakanı; 34 yaşındaki Sanna Marin liderliğinde kurulan ve 12 kadın bakanın yer aldığı Finlandiya Hükümeti, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik çok önemli bir karara imza atmıştı….

 Yeni hükümet, çocuklarıyla daha fazla vakit geçirebilmeleri için babalara da annelerle eşit şekilde; 164 gün ücretli doğum izni hakkı tanıdı…

Finlandiya bu değişikliklerle "cinsiyet eşitliğini" teşvik etmek istiyordu…

Genç Başbakan; Finlandiya'da cinsiyet eşitliğini sağlamak için hala alınması gereken yol olduğunu söylemiş ve babaların, çocukları küçükken onlarla yeterince zaman geçirmemesinden şikayet etmişti.

 

Yine İsveç’e baktığımız zaman, her ebeveyn bebeğin doğumundan itibaren 240 gün ücretli izin kullanabiliyor.

Avrupa Birliği de  (AB) 2019’da üye ülkelere yolladığı direktifte, doğum izninin her ebeveyn için en az 4 ay olarak düzenlenmesini istemişti.

Bu düzenlemelerin sağlanması için AB, üye ülkelere 3 yıl süre verdi ve izinlerin ebeveynler arasında devredilmesini de en az 2 ayla sınırladı.

…..

Tabi diyeceksiniz ki Finlandiya ve İsveç’ten bahsediyoruz….

Vallahi doğru düşünüyorsunuz…

Sürekli kendimizi Dünya’nın merkezinde zannettiğimiz KKTC aslında merkezden ne kadar da uzakta…