Kıbrıs’ta nene ve dedeler büyük bir nimettir.

Bebekli ailelerin, eli, kolu, ayağı gibidirler.

Her günümüzün şükür sebebi, kurtarıcılarıdır…

….

Eğer bir anne, baba  çalışıyorsa, bebeğine ya nene, dede bakıyor ya da bakıcı…

Ya da henüz bebekken, kreş yolları görünüyor.

Geçen aylarda, İngiltere’den bir akrabam geldi..

Kızının yeni doğum yaptığını, isterse “ödenekli” anne olarak, 2 sene izin kullanabileceğini söyledi.

Dahası , eğer anne 2 sene istemezse, baba da ödenekli izin alabiliyor bir müddet…

Hayretle dinledim…

Belli ki, bebek açısından, ilk 2 senenin ne kadar önemli olduğu biliniyor…

2 yaş itibariyle de çocuklar okullarına başlayabiliyor…

Tam donanımlı, bebekler, çocuklar için uygun okullara…

….

Bugün tam da bunları hatırladım…

Elimiz, ayağımız, kolumuz olan nenelerimizden biri rahatsızlandı…

Diğer nimetiniz, , hafta sonu için gittiği yurt dışından, bol rotarlı uçak saatiyle ancak sabaha karşı dönebildi…

Minik kalbimiz, ışıl ışıl gözleriyle sabah bize baktı…

Babamız ve annemiz işe gitmek zorunda…

Sonuç ne mi oldu; 7 aylık oğlumuz, annesinin yanına okula geldi.

Nereye gidebilirdi ki başka?

Okulda annesinin sorumlu olduğu, bir sınıf dolusu çocuk vardı.

Babasının çözmesi gereken davaları mevcuttu…

Bir şekilde bir şey yapmamız gerekiyordu…

……

Bu durumda olan yalnızca biz değiliz biliyorum…

Pek çok anne, baba aynı sorunları yaşıyor…

Dediğim gibi biz çok şanslıyız…

Nenelerimiz, dedelerimiz var…

Peki ya hiç olmayanlar?

Aylık 20 Bin TL bakıcı parası veremeyenler?

Genelde olan, annenin işi bırakması…

Hayatını durdurması…

Bu dönemde eve bir maaş az girmesi…

….

Yasalar…

Değişmesi gereken ama hep yerinde sayan yasalar…

Prosedürü hiç bitmeyen…

6 ay süt izni verilen ülkede, zaten, anne , baba ve bebek için neyi konuşuyoruz ki?