Deprem gerçeği ve yarattığı travmalar daha uzun yıllar çok konuşulacak ve hissedilecektir.

Depremle yüzleşmek ve gerekli tedbirleri almak ülkelerin ve toplumların bekası için son derece önemlidir.

Türkiye’de asrın felaketi olarak nitelenen 06 Şubat 2023 tarihinde yaşanan ve 11 ili doğrudan etkileyen, Kıbrıs’ta ve tüm bölgelerde hissedilen depremdeki kayıplarımız (can ve mal kaybı) maalesef çok yıkıcı ve çok kahredici tarifsiz boyutlarda tezahür etmiştir.

Etkileri halen devam etmekte ve buna paralel olarak mücadelesi de sahada sürmektedir.

Şurası bir gerçektir ki deprem kuşağı ülkesiyiz ve fay hatlarının geçtiği bölgeler üzerinde bulunmaktayız.

Bu gerçek ortada tüm çıplaklığıyla dururken bugüne kadar bu konuda verilen mücadeleler ve belirlenen politikalar depremler adına yeterli olmuş mu?

Bu soruya verilecek cevap kuşkusuz hayır’dır.

O halde bundan sonraki süreçte neler yapılabilir?

İnsanlığın ve uygarlıkların beka ve güvenliği için tatbik edilecek ve mutlaka denetlenecek planların, uygulama aşamasında izlenecek hareket tarzlarının kısaca bir analizini yapalım.

Bir kere deprem bölgesinde yıkılan binaların nedenleri ayrıntılı bir şekilde incelenmeli, hukuki süreç ile koordineli olarak yürütülmelidir.

Bu dosya şeffaf bir şekilde en küçük tereddüte mahal bırakılmadan yargıya intikal ettirilmelidir.

Geçmişin acıları hesapsız sorgusuz bırakılmadan ve ulaşılan sonuçları dikkate alarak, geleceğin sağlam temeller üzerine inşa edilmesi sağlanmalıdır.

Alınması gereken dersler kapsamında aşağıda belirtilen hususlar üzerinde önemle durulmalıdır:

  1. Öncelikli ve gerçekçi olarak deprem politikalarının belirlenmesi
  2. Depreme yönelik eğitimlerin ve tatbikatların yaygın olarak uygulanması
  3. Deprem teşkillerinin yeniden incelenmesi ve sorgulanması
  4. Yapı güvenliği ve zemin etütlerinin çok iyi yapılması, kusurlu görülen yapıların sıralı sorumlularının caydırıcı cezalara çarptırılması
  5. Sahra hastanelerinin ve bakım ünitelerinin devamlı olarak faal ve aktif tutulması
  6. Sismik izolatör sisteminin ve karot uygulamalarının hayata geçirilmesi
  7. Sivil-asker-polis-itfaiye işbirliğinin somut adımlarının atılması ve AKUT/AFAD ile eşgüdüm içerisinde hareket edilerek olası depremlerde reaksiyon sürelerinin minimize edilmesi son derece gerekli ve kaçınılmazdır.

Bu tedbirler kuşkusuz artırılabilir ve geliştirilebilir.

Acil durum kapsamında ilk etapta uygulanması, yaşamla ölüm arasındaki yarışı kısaltabilecek ve müspet sonuçların alınmasında önemli katkılar sağlayabilecektir.