Şişirilmiş gündemler var, adeta balon gibi.

Gerçek orta yerde vazo gibi dursa da!

Sürüklenme demek daha doğrusu.

Akıntıya kapılmışız sanki.

Tatar’a saray mı?

Yoksa “istemezükçülük” mü?

Başbakan ölümcül hastaymış dedikodusu!!!

Şifa falan dilemek yok tabi.

Acaba “Ankaralı talih kuşu bana konar mı” hayalleri.

Tamam da bunlar mı derdimiz?

Bütün sıkıntı bu mu?

Hepsi bitti, bir bunlar mı gaylemiz?

*****

Yahu Rum tarafından pahalıyız yahu!

Euro’ya rağmen.

Peyniri de ucuz, neskafesi de, giysisi de.

Hepsi ucuz.

Marketten bir aldığın, ertesi sefer zamlı.

Yahu insanlar aç.

Sokak bitik.

İşyerleri tek tek kapanıyor.

Asgari ücretli çaresiz.

Okul ücretleri English School ayarında.

Eğitim Afganistan düzeyinde.

Hastaneler harabe.

Sağlık Bakanı Amerika’nın sağlık bakanı sanki.

Poz poz üstüne.

Benzin fiyatı ayarlaması sadece Rum için.

Kıbrıslı dibe vursa da sıkıntı değil.

*****

Oturmuş Facebook bülbülleri ahkam kesiyor.

Oymuş, buymuş, şuymuş.

İnsanlar Kızılay kutularından giysi çalıyor.

Çöp karıştıranlar var artık.

Nerden bahsediyor bu millet Allah aşkına!

Saraymış, külliyeymiş, seçimmiş.

Siyaset camiası da saçmalığın dik alası.

Oysa insanlar fakir.

Fakirin fukarası hatta.

Kış geliyor çocuklar hasta olmaz inşallahı çekiyorlar.

Evde makarna, pilav döne döne.

Kimse iplemiyor ama.

Kimse umursamıyor.

*****

Kıbrıs Türk Halkı 74’ten beri ilk kez sefalette.

İlk kez fakirleşme bu boyutta.

İlk kez umut bu denli dipte.

Pahalılık ilk defa bu denli korkunç.

İlk defa halk kendini bu kadar aciz hissediyor.

Terkedilmiş gibi.

Unutulmuş gibi.

Yazık, çok yazık.

Çok, hem de çok yazık.