Kasım…

Kimisine hoş geldin, kimisi Kasım’ın geldiğini bile anlayamadı…

Kimi, yeni bir aya mutlulukla açtı  gözlerini, kimi bombaların altında korkuyla dinledi nefesini….

Kimi biftek fotoğraflarını paylaşmaya devam etti, kimi bulamadı yiyecek ekmeğini…

….

Şans…

Şanslı doğamıyor tüm çocuklar…

Bir bardak süte muhtaçken Dünya’nın bir yerinde mis kokulu yavrular…

Başka bir yerde, markalarla büyütülüyor hiçbir şey anlamayan, güzelim çocuklar…

…..

Günden güne nasıl da değişiyoruz değil mi?

Nasıl birbirimizden etkileniyor, doyumsuzlaşıyoruz…

Dünya’daki haberleri izleyip, bir gün üzülüp, fotoğraflar paylaşırken…

Ertesi gün, karşımızdaki kişinin kıyafetini eleştiriyoruz…

Çocuklara yardım yapıyoruz ama diğer yandan yaptığımız bu yardımın hakkıyla yaşamıyoruz…

Öylesine bencil, öylesine vurdumduymaz oluyoruz…

……

Okullarda ne kadar aç çocuk var biliyor musunuz?

Ne kadar okul kıyafeti alamayan çocuk….

Zorluklar içinde büyüyen…

…..

Bazen durup, düşünmek lazım…

Ne kadar şanslı olduğumuz için şükretmek…

Şükrederken, yardım eli uzatmanın önemini bilerek…

…..

Evet Kasım…

Dünya’ya iyi gel….

Yalnızca bana değil, ağlayan çocuklara, aç insanlara iyi gel…

Yağmurunla akıp gitsin tüm kirli nefesler…

Temizlensin dertler, hüzünler, gözü yaşlı evler..,

İyi gel Kasım…

Sadece bana değil, Dünya’ya iyi gel.