Kültür Dairesi’nin işlevlerine değinmiştik.

Ya da işlevsizliğine.

Elbette bilmiyorduk.

Neyi bilmiyorduk?

Daire müdürünün marifetlerini.

Neler varmış neler?

*****

Mesela!

Azerbaycan’a gidilmiş.

Orda Geleneksel Kıbrıs Türk Kıyafetleri sergisi yapılmış.

O kıyafetlerin geleneksel olduğunu kim onayladı?

Hangi bilirkişi, hangi otorite, hangi kurum?

Hangi profesyonel onayladı?

Karşılığında ne ödendi?

Kime ödendi?

Ödeme varsa hangi kritere göre miktar belirlendi?

****

Bu arada, eski bir Bürokrat ve Daire çalışanı saygın bir isme takıkmış.

Yasaklamış giremez kütüphanelere diye.

Kütüphaneleri hallede hallede helak olmuş gibi.

Ama sormak lazım.

Kimsin sen ki vatandaşa yasak koyabiliyorsun?

Hangi yasa tahtında?

Hangi hakla, hangi cüretle?

Belli ki, müdür olunca cesaret vuku bulmuş.

Had aşımı tavan yapmış.

******

Bu müdürün rüyaları da varmış.

Bakan olmak gibi.

İbiş’in Rüyası misali.

Dillendiriyormuş orda burda.

Hayaller Roma anlayacağınız.

Ama gerçekler Lefkoşa.

Neyse bunu da siyasiler düşünsün.

Ciddi bir rakip kapı eşiğinde.

*****

Daha devam ediyor.

Meğer oğlunu da Azerbaycan’a götürmüş.

Uçak bileti, konaklama ve yeme-içme masrafları kimden?

Devlet mi ödedi?

Cebinden mi ödemiş?

Azarbaycan mesire yeri mi?

Aile boyu ziyaret mahali mi?

*****

Bunlar hoş şeyler değil.

Kamu görevi ciddiyetine ters.

Umarız ilgililer ilgilenir.

Ama biz takip etmeye devam edeceğiz.

Ve deklare edeceğiz.

Herşeyi.

Bu yüzden herkes ayağını denk almalı.