Sabah; okul zili çalar…

Çocuklar teneffüse çıkmadan önce, 80 dakikalık kesintisiz bir ders programı vardır ilkokullarda…

Sınıfa gireriz ve genelde “Günaydın” bile diyemeden, ilk cümle “Öğretmenim X bana vurdu” olur….

“Öğretmenim X bana küfretti”

Ve daha bir çok şey….

…..

İlk 80 dakikanın 40 dakikasında Türkçe, Matematik, Hayat Bilgisi vb. bir ders işlemem ben…

Öğrencilerime “insanları sevmeyi” öğretmeye çalışırım…

Şiddetin ne kadar kötü bir şey olduğunu…

“Öğretmenim o zaten kız, bir şey yapamaz” diyen erkek öğrencilerime, toplumsal cinsiyet eşitliğini…

Kadına şiddeti anlatırım onlara…

Günlük haberlerden bahsederiz…

Hatta kendi hayatlarından örnekler verirler…

Dinlerim onları…

Sabırla, her birinin hayatına nasıl dokunabilirim düşüncesiyle..

Gözleri açılmış şekilde, dikkatle dinler öğrencilerim beni

Bunların hiçbiri ders kitaplarında yazmaz…

Müfettiş gelse, hangi dersi işliyorsun dese, “Kitaplarda yazmayanı” derim herhalde…

……

 

Aklınızın alamayacağı şeyler yaşanabiliyor okullarda…

Hem de küçücük yaşlardan itibaren…

Şiddetle geliyorlar…

Küfürle…

Ve büyüyor bu çocuklarımız…

Büyüyor ve toplumda bir birey olarak hayatını sürdürüyor…

Nasıl sürdürüyor? Neler yapıyor?

Uyuşturcu aldı başını gitti…

Yayılıyor gencecik çocuklarımızda…

Eski değiliz artık…

Kötü bir yeniyiz…

Yepyeni değil, kötünün yenisi…

…..

Ciddi bir seferberlik başlatılmalı okullarda…

Çok ciddi…

En miniğinden gencine kadar….

Ailelere ulaşılmalı…

Eğitim verilmeli…

 Matematik, Türkçe , Fen Bilgisi’nden daha önemli şeyler vardır…

Kurtarmalıyız çocuklarımızı…

Kurtarmalıyız masumlarımızı….

Kirli düşüncelerden, kirli yaşamlardan…