Dün kutladığımız 20 Temmuz’un 49’uncu yıldönümü matematik itibarıyla 50’den bir sene önce olması açısından bir anlam taşıyordu.

Bir de yılan hikayesine dönen Ercan Havalimanı’nın artık açılması vardı.

Bunun dışında bildik şekilde kutlanacak diye düşünürken, CTP Genel Başkanı 49’uncu yıla damgasını vuruverdi.

Ne mi yaptı..?

Ezber bozdu.

Bunca yıldık ezbere aldığımız muhalefet biçimini bir anda değiştiriverdi.

Bugüne kadar hep “dışlama” üzerine kurgulanan muhalefet etme modelinin öyle bir değiştirdi ki Tufan Erhürman artık bundan geriye kimse dönemez.

Yıllardır söyleyip durduğumuz modele ekspres geçiş yaptırdı hepimize.

Bir şeyi düzeltmek ya da değiştirmek istiyorsanız ilk kural ona dahil olmalısınız.

Hem dışta kalıp hem de eleştirmek sadece hariçten gazel okumak olur.

Sahneye çıkmak, sahnede olmak, en önemlisi de sahnede kalmak şarttır.

Eğer düzgün işler istiyorsanız o işe dahil olacaksınız.

Tufan hocam işte dün bunu yaptı.

Ercan’ın açılış törenine katılması öyle birilerinin dediği gibi “yalakalık” değildir.

Bir dik duruştur ve hatta belki de bir karşı duruştur.

ben de buradayım” ve “bu sadece sizin değil, benimdir, bizimdir” demektir.

Bir sahip çıkıştır yaptığı.

Tufan Erhürman yaptığının farkında olacak kapasitededir.

Hatta kapasite olarak birçoğumuzdan da ileridedir.

İdeolojisine ve inandığı değerlere bağlılığını da hiçbirimiz tartışamayız.

Siyasi duruşu ve cesaretine ilişkin olarak bir kaygımız olmaz.

İşte bu karakter dün bu ülke adına öyle doğru bir duruş sergilemiştir ki.

Kaçmak, dışarıda kalmak ve buna benzer argümanları terk ederek, dahil olmak, sahip çıkmak yolunu seçmiştir.

Örnek olmuştur.

Artık herkes karar verecektir.

Dahil miyiz, yoksa değil miyiz diye..

Halk bu yönde uyanmıştır, uyanmaktadır, uyanacaktır.

Kimse çıkıp Tufan Hoca’yı karalayamaz.

Hepsi lafta kalır.

Ercan benimdir” demiştir ve buna ben de sonuna kadar katılmaktayım.

En başından beri bunu söylemekteyiz.

Bu ülkede olan her şey bizimdir.

Bir başkasının değildir.

Buna hep birlikte sahip çıkmalıyız.

Bu ülkede yaşayan, emek veren herkes bu ülkenin insanıdır.

Ve bu ülkede üretilen, yaşatılan her şey de bu ülkenin insanlarıdır.

Bu gerçeği değiştirmeye hiçbir ideolojinin gücü yetmez.

Tufan Hoca’ya bazı manşetlere kanıp “Naptın böyle” diye soranlar olacaktır.

Sadece “benim olana sahip çıktım” demesi bile onları susturmaya yeter.

Ben, “Teşekkürler Tufan Hocam” diyorum.

Bir siyasetçiden öte, aydın bir kişilik olarak sana yakışanı yaptın, ülke muhalefetinin önünü açtın…