Ülkede siyasi istikrarsızlık net.

Ama olan neyse zaten olmuş bitmiş.

O gitmiş, bu gelmiş.

Bize ne diyebilmeliyiz artık.

Kimin Başbakan olduğu değil.

Veyahut kimin Başbakan olacağı değil.

Kimin hizmet verdiğini konuşmalıyız.

Yada siyaseti hizmete zorlamalıyız.
Ancak sanki hoşumuza gidiyor.

Sanki gizlice sevinç duyar gibiyiz.

Ve durmadan ömür biçiyoruz.

Her gelene.

He hükümete.

Her siyasi yapıya.

*****

Bu hükümete de ömür biçiliyor.

Yetmiyor.

Ünal Üstel’in Başbakanlığına süre veriliyor.

Dombula gibi.

Sanki Küçük Kaymaklı dombulası.

Hizmeti sorgulamak yerine akıl satıyoruz.
Bu noktaya Başbakan da dikkat etmeli.
Başbakan yetmez Bakanlar da.
“Yakında seçim var” görüşü yaygınlaşmamalı.
Yaygınlaşırsa ne olur?
Siyasetçi iş yapmaktan korkar olur.

Kendi geleceğine yatırımı tercih eder.

Bir sonraki seçim için harekete geçer.

Ve hizmet denen olgu buhar olup uçar.

Yapılacak iki kuruşluk iş da yapılamaz.

*****


Aslında yapılması gerekenler belli.
Adamakıllı bir icraat olması gereken.
Üstel zaten buna hazır.
Hemen başlanmalı.
Halk ciddi birşeyler görebilmeli.
Özellikle pahalılık.

Halkı bunaltan fakirleşme.

Halkı bezdiren sıkıntılar.

Eğitim, sağlık, yolsuzluk ve rüşvet.

Hepsi teker teker ele alınmalı.
Bunlar yapılması zorunlu icraatlar.
Gerisi zaten gelecektir.
Haa, yapılmazsa ne olur?

Onu ben bilemem elbette.

Ama bugün görevini yapmayanlar bedel öder.

Bildiğim tek şey bu.