Hepimizin malumu, bayramın bir öncesi arife günüdür.

Ve bu isimden hareketle önemli olaylar öncesinde kullandığımız bir terim üremiştir.

“Önemli gelişmelerin arifesindeyiz” deriz mesela.

İşte yine öyle bir dönemdeyiz.

Bayram da var gerçi ama öncesinde bir seçim var.

Ara seçim yapacağız.

25 Haziran’da.

Tek vekil seçeceğiz.

Ve böylece anayasaya da uygun hareket etmiş olacağız.

Hepsi bu kadar..

Daha başka birşey olmayacak.

Olacak ve bitecek.

Oysa daha bir ay önce hem Türkiye hem de Yunanistan’daki seçimlerle bizim ara seçimi birleştirip Kıbrıs konusunda “hareketlenme”  elde etme düşüncesi vardı.

Artık kalmamıştır diye düşünmekteyim.

Çünkü ne Türkiye’deki ne de Yunanistan’daki seçimler bu düşünce doğrultusunda geçmedi.

O yüzden bizdeki minik seçimin de hükmü kalmadı.

Sadece anayasal bir zorunluluk halini aldı.

Ama yine de yapacağız.

Çünkü anayasa karşısında boynumuz kıldan ince.

Hareketli bir seçim olacak.

Aday bolluğu var.

Partili partisiz birçok aday var şu ana kadar.

Hatta o kadar ki, bugüne kadar podyumda görmediğimiz partiler bile aday gösterdiler.

Şu ya da bu nedenle de olsa demokrsi trenine binmeleri güzel bir gelişmedir.

Fikirlerini aktarma vasıtası olarak meclisi ve kürsüyü etkin bir yol olarak görmeleri de aynen öyle bir durumdur.

Bu seçimin bence en önemli azanımı bu olmuştur.

Bakalım irade nasıl şekillenecek ve o kürsüye çıkmak kime nasip olacak..

Seçim yasakları bugün başladı.

Seçim takvimi ilerliyor.

Hep birlikte sonunu göreceğiz...