Yeni eğitim yılının başlamasına sayılı günler kala okulların durumu hiç de iyi değil.

Pandemi sonrasında tam kapasite ile eğitime başlayabilmenin heyecanı, okulların harap halini görünce hüsrana uğruyoruz.

Sabah uğradığım markette yaptığım ayaküstü sohbette duyduklarım gerçekten inanılır gibi değildi.

Okullardan gelen yardım taleplerine yetişemeyen market sahibinin çaresizliği durumumuzu gayet net anlattı.

Özellikle tuvaletlerin tadilatı yönünde bir çok okulumuzun eğitimcileri kişisel olarak ulaştıkları durumu müsait kişilerden yardım talep ediyor.

Bu noktaya geldik..!

Öğretmenler okullarının durumu karşısında ne yazık ki devletten umudu kesip çareyi kişisel ilişkileri çerçevesinde aramaktalar.

Bulabilen okulunu nispeten daha uygun bir hale getirebiliyor da ya bulamayanlar ne yapsın..?

Okul binalarımızın büyük bir kısmı oldukça eski.

Hem kullanımdan hem de yılların etkisinden kaynaklı ciddi bir yıpranma söz konusu.

Tavanı çöken sınıf sayısı her yıl giderek çoğalmakta.

Şu ana kadar şanslıydık ki vahim bir yaşanmadı.

Ama bu asla olmayacak demek değil.

Son dönemde yeni okullar yapılmaya başlandı.

Durumu müsait olan insanlarımız imkanları ölçüsünde yaptırıdıkları okulları devlete hibe ediyorlar.

Bu son derece sevindirici ve  umut verici bir durumdur.

Ama ne yazık ki yeterli değil.

Bir kaç ailenin çabası ile bu sorun çözülemez.

Hem yeni okullara ihtiyacımız var, hem de mevcut okulların tepeden tırnağa tamir tadilattan geçirilerek yenilenmesine.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesi ne yazık ki yetersiz.

Devletin olanakları da ortada.

O zaman iş başa düştü bir kez daha.

Bu ülkenin insanı olarak, geleceğimizin teminatı çocuklarımızın ve gençlerimizin doğru yetişmesi için üzerimize düşeni yapmalıyız.

Okulların tadilatı için devlet tarafından özel bir fon oluşturulmalıdır.

Fon kaynağı olarak elektrik faturalarına cüzi miktarlar eklenebilir.

Şimdi kimse çıkıp da “zaten elektrik faturaları astronomik, bir de fon mu eklenecek” demesin.

O iş başka, bu iş başka.

Elektrik faturalarının yüksekliği gelip geçici bir durumdur.

Ama geleceğimiz olan çocuklarımızın yetişeceği okulların durumu son derece acildir.

Herkesin faturasına 2-3 TL fon katkısı eklense sanırım bu kimseye yük olmaz.

Buna kimsenin itiraz edeceğini sanmam.

Esas itiraz ya da tereddüt toplanacak paranın gerçekten okullar için kullanılıp kullanılmayacağı noktasındadır.

Ve çok da haksız bir endeşe de değildir.

Bir süre sonra toplanan parayı gören birileri başka maksatlar için kullanmak isteyebilirler.

Geçmişte ne yazık ki bu gibi kötü örnekler çok fazla.

O nedenle de paranın son derece şeffaf bir şekilde toplanıp o şekilde harcanması önemlidir.

Bunu sağlamalıyız.

Okullarımızın durumunu bir an evvel düzeltmeliyiz.

Yoksa yarın çok geç olabilir.