Yeşilçam filmlerinin ölmez repliklerindendir.

Kız ve oğlan el eledirler.

Mekan da genellikle Çamlıca tepesi ya da Kanlıca sırtlarıdır.

Mutlu ve mesut bir şekilde birbirlerinin gözlerine bakıp gelecek hayalleri kurmaktadırlar.

Oğlan kıza, “pembe panjurlu bir evimiz olacak” diye vaatte bulunur.

Ya da;

Kız oğlandan “pembe panjurlu bir evimiz olsun” diye talepte bulunur.

Genellikle de olmaz.

Ya da;

Oluncaya kadar çok büyük badireler atlatırlar.

Aynı bizim siyaset – toplum ilişkisi gibi.

****

Geleceğe yönelik güzel hayaller kurmanın, mesut günler murat etmenin kimseye bir zararı yok.

Burada iki nokta çok önemlidir.

Birincisi, gerçekleşmesi mümkün hayaller kurmak.

Bir diğeri ise hayallerin gerçek olması için doğru adımlar atmak ve çalışmaktır.

Bizim siyasetin en temel eksik iki noktası da budur.

Ya doğru hedefler belirlemiyoruz ya da hedef için doğru yolu kullanmıyoruz. Daha doğrusu, hiçbir şey yapmıyoruz.

Gerçi son dönemde siyaset içerisine sürüklendiği yapı itibarıyla artık “pembe panjurlu ev” bile vaat edemiyor.

Ve hatta bir evden bile bahsedemiyor.

Hedefler küçüldü.

Sadece maaş ödemek bile icraat sayılmaya başladı.

Düşünün artık, geldiğimiz noktayı.

Bir ülke ki sorun yaşanmayan bir alan yok.

Sorundan geçtim, krize girmemiş bir köşe kalmadı.

Elektrik sorunu var.

Enerji üretimi hem yetersiz hem de yöntem olarak çağın gerisinde.

Ama nedense bir türlü çözülemiyor.

Çünkü henüz daha hedef belirlenmemiş.

Yani, “pembe panjurlu ev”den bahseden yok.

Hedef belirlenmediği bir yana, yol ve yöntem kavgası yapılmakta.

Bir kör döğüşü içerisinde dönüp duruyoruz anlayacağınız.

Aynı durum diğer sorun noktalarında da mevcut.

Genel anlamda ekonomi, eğitim, sağlık, ulaşım, çevre vb.

****

Siyaseti tükettik.

Bunu elbirliği ile yaptık.

Kimse bir günah keçisi aramasın.

Bu günah hepimizin.

Hep birlikte bozduk, hep birlikte düzeltmeliyiz.

Şimdi zaman particilik zamanı değildir.

Yazımıza bir Yeşilçam klişesi ile başlamıştık.

Ülke siyasetinden bir klişe ile tamamlayalım:

Zaman herkesin elini taşın altına koyması zamanıdır...