Seçimin büyüğü küçüğü olmaz.

Belki bunu seçilen makamın seviyesine göre söyleyebiliriz, ama 50 vekil için de tek vekil için de yapılan bence aynı değerdedir.

O nedenle de Pazar günkü seçime büyük önem verenlerdenim.

Çok ilginç bir seçim olacak.

Psikolojisi ile de, adayları ile de, sadece tek vekil olmasıyla da özel bir seçim.

Katılım yüksek olmayacak, bu kesin gibi.

Tepki oyları çok fazla olabilir ama bu ölçmek mümkün değil.

Sadece hissediyoruz.

Ama her ne olursa olsun ilginç sonuçlar çıkacak.

Gidişat belli.

Bir çok partimizin ve siyasi görüşün etkisinde kalacağı bir döneme bizi taşıyacak.

Dengeler bozulmayacak, o kadar şiddeti olmayacak.

Ama sonuçları doğru okuyamayan, kamuoyuna yapacağı “acımadı ki” açıklamalarına kendisi de inanan sonraki süreçlerde çok üzülecek.

Büyük sıkıntı yaşayacak.

Ne mi olacak..?

Sonuçlar siyasete seçmen ilişkileri açısından pek bir etki etmeyecek.

Ama partilerin arasında değişen çok şey olacak.

Hani meşhur bir laf vardır ya, “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diye...

İşte tam da bu şekil..

Siyasetimiz değil de siyaset ilişkilerimiz artık eskisi gibi olmayacak.

Öylesine büyük ihanetler var ki, bunu şimdiden rahatlıkla söyletiyor bana..

Bugüne kadar gördüklerim ve duyduklarım elbette olan bitenin tamamı değil.

Bu bile işin boyutunu anlattı.

Siyasette ihanet yeni bir kavram değil elbette.

Ama artık kredilerin bittiği noktadayız.

Over draft kırmızıya düştü.

Geçmişte yapılanların yarattığı tükenme bu seçimde isyana neden olacak.

“Brütüs”ler açığa çıkacak.

Takke düşecek ve kel görünecek.

Kılıçlar çekilecek..

Siyasete ilişkin “kavga” durumlarını anlatan başka deyim kaldı mı bilemem ama gidişat böyle.

Bakalım ilk kurşunu kim sıkacak..!