2023 yılındayız.

Ama belli ki parametreleri 2025’e dayanmış olanlar var aramızda.

Nedir 2025..?

KKTC Cumhurbaşkanı seçiminin yapılacağı yıl.

Yani, mevcut Cumhurbaşkanı olan Ersin Tatar’ın görev süresinin biteceği yıl.

Böyle de diyebiliriz.

Ama önde önce 2025’i daha bu yıldan yaşamaya başlayanlar olduğunu görüyoruz.

CTP Genel Başkanı Erhürman’ın 20 Temmuz’daki katılımı üzerine kopartılmak istenen fırtınalar bunun somu kanıtıdır.

Bir taşla iki kuş vurmak isteyenler var.

Hem UBP kanadına hem de CTP kanadına ölümcül hasar vermek isteyenler var.

Peki kim bunlar ve ne istiyorlar..?

Kim olduklarını anlayabilmek için ne istediklerine bakmak yeterli.

Malum, CTP yıllarca sadece Kıbrıs konusuna endeksli bir parti oldu.

Ta ki Annan Planı gelip dayanana kadar bu böyle devam etti.

Süreci hepimiz biliyoruz, tekrar etmeyeceğim.

Referandum sonrası iktidar başına kalan CTP ister istemez iç meselelere eğilmek zorunda kaldı.

Ve gördü ki, yapılması gereken çok iş var.

Hakkını da vermek lazım, o dönemin CTP kadroları sorunların çözümü için gerçekten samimi bir şekilde çalıştılar.

Ama geçmişten gelen bazı alışkanlıklar onları belli kesimlerle karşı karşıya getirdi.

Günün sonunda CTP artık sadece Kıbrıs sorununa endeksli bir parti değildir.

Toplumun güncel sorunlarına da eğilen, çare arayan bir parti olmuştur.

Birileri bundan rahatsız olsa da, zaman zaman partiyi “fabrika ayarlarına” çekmekten bahsetse de, toplum da bu durumu benimsemiş ve sevmiştir.

Çünkü CTP yıllardır süren iç siyasetteki UBP hegemonyasını kırmıştır.

UBP artık iç siyasi konularda rakipsiz ve tek seçenek değildir.

Bu da zaten UBP’nin bugün yaşamakta olduğu iç çalkantıların temel noktasıdır.

CTP açısından tek olumsuz nokta, iç siyasetin bazı virajlarında UBP’yi aratmayacak bir benzerliğe girmeleri olmuştur.

Bu da onların iç meselesidir.

CTP’de durum böyle olunca, iç siyasete adım uyduramayan diğerleri de sadece Kıbrıs sorunu odaklı bir hareket alanına sıkışmış oldular.

İşte onlar bugünden 2025’i yaşıyorlar.

Elektrik sorunu da umurlarında değil, ekonomik sıkıntılar da.

Onlara göre nasıl olsa çözümle birlikte her derdimiz ortadan kalkacak.

Sorunları yaratanın mevcut yapı olduğuna inanmış ve herkesi de buna inandırmak için çalışmaktalar.

Bu noktada iyimser kalmayı tercih ettim.

Şimdi bu kesimin de çok iyi bildiği üzere, 2025’in en güçlü adayı Tufan Erhürman’dır.

Sıkıntıları burada başlıyor.

Çünkü Tufan Hoca onlarla aynı telden çalmıyor.

Onlar da şimdi bir fırsat buldukları sanrısıyla saldırıyorlar.

Türkiye’nin adayı” yakıştırması ile yıpratmaya çalışıyorlar.

Başarılı olurlar mı..?

Hiç sanmam.

Hatta eminim de başarılı olamayacaklarına.

Onlar da bunu biliyorlar.

O nedenle de işin içine UBP’yi katmaya başladılar.

UBP daha rahat daha açık bir hedef.

O konuda başarılı olacaklardır.

Çünkü UBP şişesi iyice çalkalanmış bir gazlı içecek gibi şu an.

İş birisinin kapağı açmasına kalmış.

İşte o kapağı açmaya, oradan çıkacak olanları da CTP’nin üzerine sıçratmaya çalışıyorlar.

Olan biten hepsi bu…